1950’li yıllarda İngiltere ve Fransa sesten daha hızlı olabilecek süpersonik uçaklar üretmek için ortak oluyor. Üretilen uçağa “Concorde” ismini veriyorlar. Fakat bu uçak yapılan test uçuşları sonucunda beklenilen performansı ve hızı gösteremiyor. Peki çalışmalar burada sona mı eriyor? Hayır.

Bu başarısızlığa rağmen İngiltere ve Fransa uçağa fazlaca yatırım yaptıkları için bunun bir karşılığı olsun, boşa gitmesin istiyorlar ve uçağı geliştirme çalışmalarına yatırım yapmaya devam ediyorlar. 2000 yılına gelindiğindiyse yapılan yatırımlara rağmen Concorde’ nin sıradan bir yolcu uçağından bile performans bakımından düşük olduğu fark ediliyor. Hatta Concorde’nin yetersizliği bir kazada113 kişinin ölmesine sebep oluyor. Peki Concorde’ den bu aşamada vazgeçiliyor mu? Yine hayır. Sonraki yıllarda birkaç girişimde bulunulsa da yine başarı sağlanamıyor.

Concorde Yanılgısı Nedir?

“Concorde Yanılgısı” ismini bu uçak hikayesinden alıyor. Biz insanlar da emek verdiğimiz bazı meselelerde bir sonuç alamayacağımızı içten içe bildiğimiz halde sırf emeğimize, katettiğimiz yola kıyamadığımızdan vazgeçemiyoruz. Hırs yapıp verdiğimiz kayıpları görmezden geliyoruz. Daha fazla yatırım yapıyor daha fazla zarara giriyoruz. Sonuca ulaşma saplantımız bizi süreçten koparıyor. Sürece gerçek dışı ve akılcı olmayan bir pencereden bakıyoruz. O kıyamadığımız emeklere boş yere yeni kıyamayacağımız emekler ekliyoruz. Gerçekle yüzleşmekten korktuğumuzdan boşa kürek çekmeye devam ediyoruz.

Batık Maliyet Teorisi

Concorde yanılgısı, ekonomide de bu teoriyle açıklanıyor. Bir futbol takımının büyük yatırım yaparak transfer ettiği bir futbolcuyu beklenen başarıyı göstermediği halde, sırf fazla yatırım yapıldı diye oynatmaya devam etmesi batık maliyet teorisine örnek oluşturabilir. Psikolojideki karşılığıyla takım yöneticileri Concorde yanılgısı yaşamaktadır.

Kaybetmemek için daha çok kaybediyoruz!

Zararın neresinden dönsen kardır.” diyerek aslında atalarımız Concorde Yanılgısına savaş açmıştır. İşte tam da olması gereken böyledir. Bazen verilen emeğe, gelinen yola kıymak gerekir. Daha fazla kayıp yaşamamak için vazgeçmek gerekir.

Yazılarımda sıkça vurguladığım bir şey var. O da zamanı geldiğinde vazgeçebilmenin önemi. Hatta vazgeçmek meselesini başlı başına konu ettiğim yazılarım bile var.

Hayatta vazgeçmemek, tutku ve azimle yola devam etmek ne kadar kıymetliyse; akılcı ve gerçekçi bakarak vazgeçmemiz gerektiğinde vazgeçebilmek de bir o kadar kıymetlidir.

Hepimiz insanız ve hepimiz zaman zaman farklı farklı konularda Concorde Yanılgısına düşüyoruz. Arada hayatımıza şöyle bir tepeden bakmak lazım.

Zararda mıyız, karda mıyız?