Merhaba, zaman zaman hepimizin içinden ya da dışından sorduğu soru nasıl mutlu olacağımız olabilir mi? O zaman şu an doğru yerdeyiz…

Nerede hata yapıyoruz?

Mutlu olmayı kendimize o kadar endeksliyoruz ki bazı anların tadını çıkarmayı ve o anı yaşamayı erteliyor ya da unutuyoruz. Hal böyle olunca o günü yaşamamış varsayıyoruz… Oysa mutluluk kendi içimizde bizlerin duygularıyla sulayıp büyüttüğü bir çiçek gibidir. Eğer biz çiçeğimizi sulamazsak içimizdeki mutluluk tomurcuğunu kurutmuş oluruz. Elbette bu demek değil ki sürekli gülüp eğlendiğimiz günler olsun. Arada gözyaşlarımızı tutamadığımız, eşimize, ailemize ve hatta arkadaşlarımıza ihtiyaç duyduğumuz dönemler olmasın. Olabilir. Farklı yazılarımda bahsettiğim gibi öncelikte hepimiz birer insanız. Fakat unutmamamız gereken en temel nokta her duygunun geçici olduğudur. Her zaman mutluluktan havalara uçamayacağımız gibi her daim mutsuz da kalamayız.

Denemekten ne çıkar?

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya sayesinde bir videoya denk geldim. İçeriği temiz ve hayatımıza katkısı olabilecek yazıları ve videoları severim. Konusu ise hayatın yoğun temposundan dolayı ya da çağımızın sorunu olan bir diyetisyen kontrolünde yapmadığımız diyetler sebebiyle uyandığımız anda yorgun ve bitkin hissediyor olmamızdı. Ve tabi ki sonrasında tabiri caizse açılmak için çok fazla kafeinli ürün tüketiyor oluşumuz. Burada ne anlatılmak istendi? Hemen biraz açalım. Yediklerimiz ve içtiklerimiz nasıl hormonlarımızı ve sağlığımızı etkiliyorsa ruh sağlığımızı ve duygularımızı da eşit miktarda etkiliyor. Hatta yediklerimize ne kadar dikkat etsek dahi doğru saatlerde tüketmeyi başaramadığımız gıdalar da aynı şekilde günümüzü şekillendiriyor diyebiliriz. O zaman sadece mutlu hissetmek için değil de sağlığımıza da önem verdiğimizi göstermek üzere yeme içme düzeni oluştursak nasıl olur? Elbette ki hayatın içerisinde bizleri yorgun ve bitkin hissettiren farklı şeyler de var. Örneğin belki de dinlediğimiz müzikler, izlediğimiz filmler, gezmek için gittiğimiz mekânlar…  Kendimizi keşfedip ufak ama sonuçları çok daha büyük ve güzel olabilecek değişiklikleri yapabilmeliyiz. Bence denemekten zarar gelmez…

Duyguların dili olsa…

Peki, yorgunluğunuz size ne söylemek istiyor olabilir? Diyelim ki bir işte çalışıyorsunuz; sabah en erken saatlerde gittiğiniz andan eve döndüğünüz geç saate kadar sosyal hayatınızı sıfırlayan ve kafanızı yastığa koyar koymaz uyuduğunuz bir iş hayatı düşünün… İşte tam o kısımda yorgunluğunuz size hayatınızdaki bazı şeylerin yerini değiştirmeniz gerektiğini söylüyor olabilir. Yukarıda çiçek sulama örneğimdeki gibi bazı şeyleri bizler değiştirmezsek ya da düzenlemezsek asla bizlere gelmeyecektir.

Unutmayın: Mutluluk kendi içimizdedir ve onu bulmak sadece bizlere düşer.

Mutlu hafta sonları dilerim…