Yağmurda biraz dinmiş. Haydi biraz da dışarı çıkalım, belki bizim kuşlarda… gelmiş bizleri arıyorlardır.  Gözlerine şöyle bir görünelim. Nerde olduklarını görüyor musunuz? İsterseniz birde gözlüğünün camındaki buharı silip de bakın sağa sola. Bir dakika gerek kalmadı bak şu ilerdeki Sürmeli otelin çatısına konmuşlar. Nerden de bulurlar buraları bilmem ki, her ney ise. Beyaz gül Can gül’e Bu otel hakkında bilgiler anlatıp, birlikte otelin ismine yakışır bir şekilde. Yozgat Sürmelisi olan türküyü söylüyorlar galiba, haydi bizde boş durmayalım mırıldanarak ta olsa onlara katılıp, birlikte eşlik edelim ne dersiniz?.

Dersini almışda ediyor ezber

Sürmeli gözlerin sürmeyi neyler

(Aman ben yarelendim aman)

Bu dert beni iflah etmez deleyler

(Aman aman sürmelim aman.)

Kaşın çeğmelenmiş kirpik üstüne

Havada bulutun ağdığı gibi

(Aman ben yarelendim aman)

Çiğ düşmüş de gül sineler ıslanmış

Yağmurun güllere yağdığı gibi

(Aman sürmelim aman.)

Derleyen / Nida Tüfekçi.

Nasıl?... bak bizde birlikte vokal oluşturup ne güzel türküler söylüyoruz, ister misiniz birde meşhur olalım. Gelsin kasetler gitsin CD’ler!... aman aman ben istemiyorum.

Şöhret afettir...

Benden uzak gitsin. Sizi bilmem, ne isterseniz onu yapabilirsiniz.

Bu Sürmeli… oteline hazır takılmışken, bakın size neler anlatacağım, ama önce. İsterseniz ben Sevgi çaylarımızı tazelerken, sizde bir çırpıda koşarak gidip şu ilerdeki pastaneden tuzlu pasta, kek falan alıp getirin çayın yanında iyi olur.

(!...)

Ben gidemem de ne demek. Otura otura ayaklarım uyuşmuş kalkamıyorum mu diyorsun?...

Anlaşıldı iş başa düştü.

Yağğ kardeşim sizde bu zor işleri hep bana yaptırıyorsunuz. Oh ne ala, sen yan gel yat yada otur.   Birde bize bak, her tarafta bizi koşturuyorsunuz.

Kapı kapı, Köy köy gez, Şehirlerde bir sürü zahmete katlan araştırmalar yap, onları bir kitapta topla. Bizimki de “gel keyfim gel” diyerek rahatça okusun, bu yetmiyormuş gibi bizi birde çay demlettirip pastaneye gönderiyorsunuz.

Yırtılan tüfekçi Bekir’in yakası…

Ben oynamıyorum arkadaş, gidin kendinize başka yazar arkadaşın kitabında yer arayın…

Dur duur gitme. Ne olur, sen bari gitme.

Bir anda celallendim işte. Hakkınızı helal edin sizde giderseniz benim halim nice olur.

Beni Affedip hakkınızı da helal edin.

Helal ettiniz değil mi?... Biliyordum sizin ne kadar engin değerlere sahip değerli bir okuyucum, can dostum, gönül dostum olduğunu.

Bu yüzden hep okuyucularıma hayır dualar ediyorum. Duanın ne kadar etkili ve önemli olduğunu biliyorsunuz, değil mi?..

Gene muhabbetimiz kaynadı, ne anlatıyorduk.

Evet evet hatırladım. Bu otelde… gördüklerim ve yaşadıklarımı size bir bir anlatacağım merak etmeyin, önce şu sevgi çayından bir yudum löpürtederek İçelim, pastalardan da almayı unutmayın tuzluları bana kalsın.

Birde size “Sabah Yıldızı” şiirimi sunayım.

Bu kıyağımı da unutmayın haaa.

Sabah yıldızı gene uyuya mı kaldın?.

Üstün açılmış üşüteceksin.

Bak pembe açan menekşenin yanına dost geldi.

Işık saçan bir sürü yıldız arkadaşlarınla;

Neden hep yalnız durup mahzun olursun bilmem ki.

Bana öyle bakıp da sızlanma.

Senden geri kalır bir yanım yok benim.

Baharda açıp solamadım;

Gece kokularına doyamadım.

Hep her yerde açmak istedim.

Nazara geldim herhalde açamadım.

Kıskanıyorum seni, senin yalnızlığını.

Sabahyıldızı, aynı zamanda korkuyorum da.

Senide nazara getirirler, açmadan güllerini bitirirler.

Belki de sana acır avunurlar...

Gene uyuya kalıp üstünü açma üşüteceksin.

Sar sarmala karanlığı, düşlerin aydınlık olsun.

Boş ver beni aldırma. Ben dökülen sevdaları yanan yürekleri

Sabırla dökülen yaşları topluyorum.

Yorulunca da yan gelip yatıyor.

Hep seni seyrediyorum, doyamıyorum.

Yeter ki sen, sen, sen!...

Selam ve dua’larımla.