Gelişen teknolojiye rağmen geleneksel yöntemlerle un üretimi yapılan değirmen, bölgedeki vatandaşların yanı sıra çevre illerden gelenler tarafından da yoğun ilgi görüyor.

Şükrü Şahiner, babasından kalan bu taş değirmenle yıllardır tam buğday unu üretimi yaparak, değirmencilik mesleğini yaşatıyor. Değirmenin tarihi 1974 yılına dayanıyor; o yıl Şahiner’in babası tarafından köyde kurulan taş değirmen, günümüzde de aktif olarak kullanılıyor.

Kara taşla çalışan değirmende, tarlalardan saf halde getirilen buğdaylar öğütülerek tam buğday unu elde ediliyor. Şahiner, değirmen başında gece gündüz demeden çalışarak, hem baba mirasını sürdürüyor hem de doğal ve sağlıklı un talebinde bulunan vatandaşlara hizmet veriyor.

Özellikle şeker hastaları, değirmenin ürettiği kepekli unu sağlık açısından daha faydalı buldukları için tercih ediyor.

Hasat mevsimi ile birlikte dört ay süren yoğun çalışma temposu, köydeki değirmende aralıksız devam ediyor. Yozgat ve çevre illerden birçok kişi, burada un öğütmek için sıraya giriyor. Geleneksel taş değirmenle yapılan üretim, doğal yöntemlere dayandığı için vatandaşlar arasında büyük rağbet görüyor. Şahiner, bu yoğun talebi karşılayabilmek için yılın büyük bir kısmını değirmen başında geçiriyor.

Baba Mirası Değirmende Geleneksel Yöntemle Un Öğütüyor (1)

"BENDEN SONRA DEĞİRMEN KAPANACAK"

Değirmen sahibi Şükrü Şahiner, baba mesleğini sürdürüyor olmanın gururunu yaşıyor, ancak değirmenin geleceği hakkında endişeleri var. Babasının yanında 10 yaşındayken değirmenciliği öğrenen Şahiner, taş değirmenle olan bağını şu sözlerle anlatıyor: “Babam bu değirmeni 1974 yılında yaptırdı. O günden beri bu değirmenle un öğütüyoruz. Buğdayları geleneksel yöntemlerle öğütüyor ve tamamen doğal un elde ediyoruz. Bu un özellikle şeker hastaları için çok faydalı. Biz burada sağlıklı ve katkısız un üretiyoruz, bu yüzden Çorum’dan, Yozgat’tan, çevre ilçelerden insanlar buraya un öğütmeye geliyor. Ancak ne yazık ki benden sonra bu işi devam ettirecek kimse kalmadı. Çocuklarım Ankara’ya göç etti. Benden sonra değirmen kapanacak, çünkü bu işi devam ettiren olmayacak.”

Şahiner’in değirmeni, bölgedeki en eski ve nadir taş değirmenlerden biri olarak biliniyor. Gelişen teknolojilere rağmen, bu geleneksel üretim biçimi bölge halkı tarafından hâlâ değer görüyor. Vatandaşlar, fabrikalarda üretilen unların aksine taş değirmende üretilen tam buğday ununun daha sağlıklı ve lezzetli olduğunu belirtiyor.

Genel Başkan Aksu’dan Vali Özkan’a ziyaret Genel Başkan Aksu’dan Vali Özkan’a ziyaret

Baba Mirası Değirmende Geleneksel Yöntemle Un Öğütüyor (4)

ÇEVRE İLLERDEN YOĞUN İLGİ

Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı Balkaya köyünden her yıl un öğütmek için Çadırardıç’a gelen İsa Gözalan, taş değirmenin kendileri için önemini şu sözlerle dile getiriyor: “Annem için buğday unu çektirmek amacıyla buraya geldim. Bu un diğerlerinden farklı; tamamen doğal ve yapay katkı maddesi içermiyor. Sağlık açısından da daha faydalı olduğunu düşünüyoruz. Her yıl bu değirmene gelip buğdayımızı burada öğütüyoruz, çünkü bu değirmenler artık çok az kaldı. Doğal yöntemlerle elde edilen un, özellikle yaşlılar ve şeker hastaları için çok faydalı.”

Baba Mirası Değirmende Geleneksel Yöntemle Un Öğütüyor (3)

"DOĞAL VE SAĞLIKLI UN ÜRETİYORUZ"

Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı Bunalan köyü muhtarı Ahmet Sağlam ise, taş değirmenin doğal yöntemlerini ve önemini vurguluyor: “Bu değirmen, tamamen taşla çalışıyor ve buğdayı doğal yöntemlerle öğütüyor. Biz fabrika unlarını tercih etmiyoruz, çünkü katkı maddeleri içeriyorlar. Her yıl harman zamanı buraya gelir, 200 çinik buğdayımızı öğütür, bir yıllık unumuzu burada alırız. Bu doğal un, bir yıl boyunca ailemizin ihtiyacını karşılıyor.”

Yozgat’ın tarihi taş değirmeni, geleneksel değirmencilik kültürünü yaşatmanın yanı sıra doğal ve sağlıklı un üretimiyle de dikkat çekiyor. Modern üretim tekniklerinin yaygınlaştığı bir dönemde bu tür geleneksel yöntemler, sağlıklı yaşam arayışındaki vatandaşlar için vazgeçilmez olmaya devam ediyor. 49 yıllık bu değirmen, sadece bir üretim yeri değil, aynı zamanda bir kültür mirası olarak da varlığını sürdürüyor.

Kaynak: İHA