Yozgat ve çevresinde 1920 yılında patlak veren Çapanoğlu Ayaklanması, Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu'da karşılaşılan en büyük iç isyanlardan biri olarak tarihe geçti.

Çapanoğlu ailesinin önderliğinde çıkan bu ayaklanma, millî mücadeleye önemli bir darbe vurmuş ve işgal güçlerinin Anadolu'daki ilerleyişini kolaylaştırmıştır.

Resim 005

ÇAPANOĞLU AİLESİ VE YOZGAT'TAKİ NÜFUZU

Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Yozgat ve civarında büyük bir nüfuza sahip olan Çapanoğlu ailesi, bölgenin en güçlü ve etkili ailelerinden biriydi. Ailenin kökleri, 1764 yılında Yozgat’ı kuran Ahmet Paşa'ya dayanıyordu. Yaklaşık 300 yıl boyunca bu bölgeyi yöneten Çapanoğulları, Osmanlı yönetimi ile olan yakın ilişkileri ve Padişah’a olan bağlılıklarıyla tanınıyordu.

Yozgat Atatürk Olayı Nedir (1)-1

AYAKLANMANIN ARKA PLANI

Çapanoğlu ailesi, millî mücadeleye başlangıçta temkinli yaklaşmış ve Padişah’a sadakatini korumuştur. Bu durum, Yozgat ve çevresinde Padişah yanlısı hareketlerin yayılmasına zemin hazırlamıştır. Ailenin İttihat ve Terakki yönetiminden duyduğu rahatsızlık ve Kuvâ-yi Milliye hareketinin getirdiği belirsizlik, bu isyanın temel nedenleri arasında yer alır. Aynı zamanda, Yozgat bölgesinde yoğun olarak yaşayan Çerkes nüfusun da Saray ile olan yakın ilişkileri, ayaklanmanın yayılmasına katkıda bulunmuştur.

Yozgat Atatürk Olayı Nedir (4)

AYAKLANMANIN BAŞLAMASI VE YAYILMASI

Çapanoğlu Ayaklanması, Erzurumlu Hüseyin Nazım ve Kara Mustafa'nın liderliğinde Yıldızeli bölgesinde başladı. İstanbul Hükümeti lehine yapılan propaganda kısa sürede Yozgat ve çevresine yayıldı. Ayaklanma, özellikle Çerkes Ethem'in Batı Anadolu'da Padişah yanlısı Anzavur Ayaklanması'nı bastırmasının ardından kaçan Çerkeslerin Yozgat ve Sivas bölgelerine sığınmasıyla daha da güçlendi.

Yozgat ve çevresinde isyanın giderek büyümesi, bölgedeki otorite boşluğunu daha da derinleştirdi. Bölgedeki önemli ayaklanmalardan biri olan Çapanoğlu Ayaklanması, başlangıçta Yıldızeli-Akdağmadeni ve Zile-Çekerek bölgelerinde çete hareketleri şeklinde ortaya çıktı. Ancak zamanla Çapanoğlu ailesinin de bu harekete katılmasıyla, isyan geniş çaplı bir ayaklanmaya dönüştü.

Tarih 1945, Yer Yozgat! Yeni(3)

ÇAPANOĞLU AİLESİ'NİN AYAKLANMAYA DAHİL OLMASI

Çapanoğlu ailesi, ayaklanmanın başlangıcında doğrudan bir rol oynamamış olsa da, gelişen olaylar ve bölgedeki otorite boşluğu, ailenin isyancılarla birleşmesine neden oldu. Bu durum, Yozgat ve çevresinin Padişah yanlıları tarafından işgal edilmesine yol açtı. İsyanın bastırılması için alınan önlemler kapsamında, Çapanoğlu ailesinin ileri gelenleri Yozgat’taki evlerinde gözetim altına alındı. Ancak aile üyeleri, bu durumdan haberdar edilince, 8 Haziran 1920 gecesi Yozgat'tan kaçarak isyancılara katıldı.

Yozgat Atatürk Olayı Nedir (2)

AYAKLANMANIN BASTIRILMASI: ÇERKES ETHEM'İN MÜDAHALESİ

Çapanoğlu Ayaklanması, Çerkes Ethem komutasındaki Kuvâ-yi Seyyâre birlikleri tarafından sert bir şekilde bastırıldı. Ethem, 70 subay, 2100 piyade ve ağır silahlarla isyan bölgesine hareket etti. Çatışmaların en şiddetli geçtiği yerlerden biri olan Arapseyi Boğazı'nda, Çapanoğlu güçleri ağır kayıplar verdi. Ayaklanma, birkaç yüz esir ve çok sayıda ölü ile sona erdi; Çapanoğlu Edip Bey yaralı olarak kaçmayı başardı, kardeşi Celâl Bey ise Çerkes süvarileri ile birlikte bölgeden uzaklaştı.

Yozgat Atatürk Olayı Nedir (1)

Yozgat'ın dibinde gizli başkent ortaya çıktı! Yozgat'ın dibinde gizli başkent ortaya çıktı!

SONUÇLAR VE TARİHE ETKİLERİ

Çapanoğlu Ayaklanması'nın bastırılmasının ardından, isyanın sorumluları sert bir şekilde cezalandırıldı. Yozgat’ta kurulan Divan-ı Harp, isyanın liderlerini idam etti. Bu süreçte, Çapanoğlu ailesi büyük zorluklarla karşılaştı ve aile üyelerinin bir kısmı idam edildi, diğerleri ise sürgüne gönderildi. Çerkes Ethem'in bu isyanı bastırmadaki başarısı, Ankara’daki gücünü artırdı ancak aynı zamanda Mustafa Kemal Paşa ile arasındaki gerginliği de tırmandırdı. Bu olay, Ethem'in tasfiyesine giden sürecin başlangıcı oldu.

KURTULUŞ SAVAŞI'NA ETKİSİ

Çapanoğlu Ayaklanması, Kurtuluş Savaşı'nı zayıflatan önemli bir iç isyan olarak kaydedildi. Yunan ordusunun Batı Anadolu'daki ilerleyişini hızlandırarak, Balıkesir ve Bursa’nın işgal edilmesine zemin hazırlayan bu ayaklanma, millî mücadelenin iç ve dış tehditlerle nasıl başa çıkmak zorunda kaldığını gösteren çarpıcı bir örnek olarak tarihe geçti.

Bu isyan, Kurtuluş Savaşı'nın ne denli zor şartlar altında yürütüldüğünü ve Anadolu'da millî birliğin sağlanmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Muhabir: Melike Aslı Arslan