Proje, tapu işlemlerinde yaşanan kafa karışıklıkları ve gerçek yapı kullanımı arasındaki farkları gidererek, daha doğru ve güvenilir bilgilere erişim imkanı sunmayı hedefliyor.
ŞEHİRLERİN DİJİTAL İKİZLERİ VE 3B KADASTRO MODELLERİ
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü "3B Şehir Modelleri Üretimi ve Kadastro Altlığı Oluşturma Projesi", şehirlerin üç boyutlu dijital ikizlerinin oluşturulmasını amaçlıyor. Bu proje ile 2025 yılı itibarıyla ülke genelinde şehirlerdeki yapı stoğunun doğru bir şekilde tespiti ve takibi mümkün hale gelecek. Tapu ve kadastro verileri üç boyutlu bina verileriyle entegre edilerek, şehirlerin daha sürdürülebilir ve akıllı bir yapıya dönüşmesi sağlanacak. Bu süreçte tapu işlemleri sırasında yaşanan belirsizliklerin ortadan kaldırılması amaçlanıyor.
TAPU VE GERÇEK KULLANIM FARKI GİDERİLECEK
Projeyle, binaların yapı aşamalarından itibaren tapu siciline işlenmesi sağlanarak, vatandaşların tapu işlemlerinde yaşadığı bürokratik zorluklar ve belirsizlikler minimize edilecek. Gayrimenkul alım-satım süreçlerinde, binaların alan büyüklüğü, cephe, oda sayısı gibi detaylar, 3B görüntüler aracılığıyla vatandaşa sunulacak. Bu sayede, iskânlı ve iskânsız binaların takibi daha kolay bir hale gelecek. Tapu kayıtları ile gerçek yapı kullanımı arasındaki farkların tespiti, şehir planlama, arazi yönetimi, mühendislik projeleri ve vergi takip süreçlerinde daha doğru ve güvenilir bilgiler sunulmasını sağlayacak.
AFET YÖNETİMİNDE KRİTİK KATKILAR
Projeye dair en dikkat çeken unsurlardan biri de afet yönetiminde sunduğu faydalar olacak. 3B Kadastro sistemi, özellikle deprem, sel ve heyelan gibi afetler sırasında arama kurtarma çalışmalarında doğru konum bilgisi sağlama ve hızlı müdahale olanağı sunacak. Hasar tespit süreçleri daha kısa sürede ve etkin şekilde gerçekleştirilebilecek. Afet sonrası süreçlerde yerinde ve doğru veri sağlanarak, arama kurtarma faaliyetleri ile hasar tespit süreçleri daha verimli hale gelecek.
GELENEKSEL KADASTRO YÖNTEMLERİ YETERSİZ KALDI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Akdemir, projeye dair yaptığı açıklamada, "Geleneksel kadastro yöntemleri artık yetersiz kalıyor. Artan kentleşme ve karmaşık mülkiyet yapıları, üç boyutlu kadastro sistemini zorunlu hale getirdi. Bu projeyle hem yatay hem de dikey mülkiyet kayıtları daha doğru ve güvenilir bir şekilde tutulacak" ifadelerini kullandı. Akdemir, “Türkiye Yüzyılı” vizyonu doğrultusunda, kadastro sistemlerinde teknolojik dönüşüm sağlanarak, şehirlerin dijital ikizlerinin oluşturulmasında kritik bir rol oynayacağını vurguladı.
2025 YILINDA 81 İLDE HAYATA GEÇİYOR
Projenin pilot çalışmaları tamamlandı ve 1 Ocak 2025 itibarıyla Türkiye’nin 81 ilinde hayata geçirilecek. Özellikle kat irtifakı ve kat mülkiyetinde, 3B yapı modeli oluşturulması zorunlu hale getirilecek. Bu, kat mülkiyetinin daha sağlıklı ve doğru yönetilmesini sağlayarak şehirleşme süreçlerinde önemli bir adım olacak.
TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜMDE KİLOMETRE TAŞI
Bu proje, Türkiye’nin teknolojik dönüşüm sürecinde önemli bir kilometre taşı olarak kabul ediliyor. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün sağladığı veri altyapısıyla çevre, inşaat sektörü, şehir planlama ve afet yönetimi gibi birçok alanda çözüm odaklı veriler sunulacak. Bu projeyle şehirleşme ve mülkiyet süreçlerinde daha şeffaf, sürdürülebilir ve güvenilir bir süreç başlatılmış olacak.