Bu dünyada bir güzel sever gönül verirsin

Aşkta vefa bilmezse göz görmez kaş çatılır

Pervaneye dönersin hep koştukça erirsin

Mezada düşer aklın on paraya satılır

Canım sensin dedikçe canın senden ayrılır

Beyaz güller görürsün kahroldukça saçında

Yürek yerinden çıkar bedeninden sıyrılır

Diyemezsin suç benim hata sevme suçunda

Ellerin şakağında dayar fikre dalarsın

Gözlerin hatıranda resmigeçide başlar

Bir of çeker derinden saçlarını yolarsın

Kahkahayla gülerken kaldırımdaki taşlar

Eski aşklar masalmış diye biri bağırır

Kulağını kapatır göze yelken açarsın

Şifaların yaramaz dertler derdi doğurur

Yardan vefa yok diyen gölgen olsa kaçarsın

Sana senden uzaktır içinde mahrum kalan

Katran karası gece adımını sayarsın

Anlarsın ki kalmamış sevdasını saklayan

Sessiz çığlıklarını uzaklarda duyarsın

Yıllar geçer nafile unutmayı düşlersin

Ağustos böcekleri öter baharı söyler

Türküye kapılırsın nakarata başlarsın

Gelgitleriyle yoklar sevdanı çalan aylar

Belki de yüreğine yeni bir umut vurur

Ya gelirse diyerek vuslat hiçten seçilir

Bir an kapı çalınır yar elinde zarf durur

Göçmen kula bakarken yara tekrar açılır

Ne bir adım ileri ne geriye yol vardır

Hasret dudaklarının çizgileri yarılır

Sana artık sadece akan yaşların kardır

Beynin kazan göz kepçe acıların karılır

Gözlerinden uzaktır hasreti sende kalan

Aşık İdris gönlüne efkarlı türkü düşer

Sevda sisi dağılır aşkı arayıp bulan

Tiyatroda son sahne figüran yeri eşer