Dr. Yıldırım, depremin ülkemizdeki en sık görülen ve en ölümcül afet olduğunu vurgulayarak, “Deprem sonrası enfeksiyon oranları, depremzedelerin bakım ve barınma koşullarına, suya ulaşım kolaylığına, mevsim ve hava durumuna bağlıdır. Afetler nedeniyle hayat kaybı, sakatlık ve maddi kayıpların yanı sıra, fiziksel ve ruhsal fonksiyonların da bozulması söz konusu olabilir” dedi.
Afet sonrası sağlık hizmetlerinin aksaması nedeniyle kronik hastalıkları olan insanlarda sağlık sorunları meydana gelebileceğini de belirten Dr. Yıldırım, deprem sonrası solunum yolu enfeksiyonlarının sıklıkla görüldüğünü söyledi. Bunun nedenleri arasında depremzedelerin sanitasyon eksikleri, temiz su koşullarına ulaşılamama, sağlık hizmetlerine ulaşmada zorluklar ve kalabalık ortamlarda bulunma zorunluluğu yer alıyor.
Dr. Yıldırım, solunum yolu enfeksiyonlarından korunmanın en önemli yolunun el hijyenine dikkat etmek ve maske takmak olduğunu vurgulayarak, “Maske kullanımı, deprem bölgesinde ortamların yaygın tozundan ve başka hastaların kontamine solunum yollarıyla maruziyetinden korunmak için önemlidir. Ayrıca, kalabalık ve kapalı alanlarda yaşayan insanlardan solunum yolu enfeksiyonu semptomları olan kişilerin izolasyonu faydalı olacaktır” dedi.
Dr. Yıldırım, kalabalık ortamlardan uzak durmak, elleri sık sık yıkamak, kişisel hijyen malzemelerini ortaklaşa kullanmamak ve zorunlu kalındığında maske kullanımının da faydalı olacağını belirtti.
Afetlerin neden olduğu enfeksiyonlar, en önemli afet sonrası komplikasyonlar arasında yer alıyor. Bu nedenle, depremzedelerin sağlık ve hijyen koşullarına öncelik verilmesi önem taşıyor. »Haber Merkezi