Türk-İş’in verilerine göre, açlık sınırı 23 bin 615 TL’ye ulaşırken, asgari ücret 22 bin 104 TL olarak belirlenmiş durumda. Enflasyonun etkisiyle hızla artan yaşam maliyetleri, çalışanların alım gücünü her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Son iki yıllık veriler, çalışanların geçim ile maaş arasındaki uçurumun giderek derinleştiğini gözler önüne seriyor.
TÜRK-İŞ tarafından her ay yayımlanan açlık sınırı verileri ve hükümetin belirlediği asgari ücret rakamlarının yıllara göre seyri, Türkiye’nin son iki yıldaki ekonomik durumunu somut şekilde ortaya koyuyor. Grafikler, asgari ücretin, açlık sınırının gerisinde kalmaya devam ettiğini ve artan enflasyon karşısında alım gücünün ciddi şekilde düştüğünü gösteriyor.
2023 yılına bakıldığında, Ocak ayında asgari ücret 8 bin 506 TL olarak belirlenmişti. Aynı dönemde açlık sınırı ise 8 bin 864 TL olarak hesaplanmıştı. Bu dönemde asgari ücretin açlık sınırının altında kalması, çalışanların geçim mücadelesini daha da zorlaştırdı. Temmuz 2023’te yapılan artışla birlikte asgari ücret 11 bin 402 TL’ye yükselmiş, ancak açlık sınırı da 12 bin 198 TL’ye ulaşmıştı. Yine, bu dönemde asgari ücretin açlık sınırını zaman zaman geçtiği görülse de, genel olarak açlık sınırının hep birkaç adım önde olduğu kaydedildi.
2024 yılı itibarıyla bu fark daha da belirginleşti. Ocak 2024’te asgari ücret 17 bin 002 TL olarak belirlenirken, açlık sınırı 15 bin 048 TL’ye gerilemişti. Ancak yalnızca üç ay sonra, Nisan 2024’te açlık sınırı 17 bin 725 TL’ye yükselerek, asgari ücreti yeniden geride bıraktı.
Mart 2025 verilerine göre, açlık sınırı 23 bin 615 TL, yoksulluk sınırı ise 76 bin 922 TL olarak hesaplanmış durumda. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti ise 30 bin 617 TL olarak belirlenmiş. Bu rakamlar, temel yaşam maliyetlerinin yalnızca gıda ile sınırlı kalmadığını, konut, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi ihtiyaçlarla da arttığını gösteriyor.
Mutfak enflasyonu, aylık yüzde 1,25, yıllık ise yüzde 40,62 olarak hesaplandı. Bu oranlar, gıda fiyatlarındaki artışın ne kadar hızlı olduğunu ve çalışanların alım gücündeki kaybın boyutunu çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Yıllık yapılan zamlarla belirlenen asgari ücret, açlık sınırının çok altında kalırken, yaşam maliyetleri hızla artıyor. Bu durum, çalışanların geçim mücadelesinin ne kadar ağırlaştığını ve alım gücündeki kaybın hızla arttığını gösteriyor. Özellikle temel ihtiyaçlara yapılan harcamalar, gıda dışında konut, ulaşım ve sağlık gibi alanlarda da ciddi bir yükselme göstermekte. Türkiye'deki ekonomik sıkıntılar, düşük maaşlar ve artan yaşam maliyetleri ile birleşerek, çalışanlar için zorlu bir geçim dönemi oluşturuyor.
