Ekim, "oyun kuşu" olarak da bilinen bu özel güvercinleri, uluslararası yarışmalara büyük bir titizlikle hazırlıyor ve kuşlarına paha biçilemiyor.
Sorgun ilçesine bağlı Bahadın beldesinde yaşayan Cem Ekim, babasından miras kalan güvercin sevgisini 45 yıldır sürdürüyor.
Henüz 7 yaşındayken başlayan bu tutku, Ekim’i bugün uluslararası arenada tanınan bir güvercin yetiştiricisi haline getirdi. Ekim, evinin bahçesinde kurduğu kümeste 55 güvercinle ilgileniyor ve her biri için özel bir bakım rutini uyguluyor.
Her sabah gün doğmadan kalkarak kuşlarının tüm ihtiyaçlarını karşılayan Ekim, onları dünya çapındaki yarışmalara hazırlıyor.
Ekim’in yetiştirdiği güvercinler, özellikle "taklacı" ya da "oyun kuşu" olarak bilinen ve yetiştirilmesi en zor türlerden biri olarak kabul ediliyor.
Ekim, geçtiğimiz yıl dünya ikinciliği elde ettiği kuşlarıyla bu yıl dünya birinciliği hedefliyor. Bu başarıya ulaşmak için gece gündüz çalıştığını belirten Ekim, kuşlarının değerinin ölçülemez olduğunu ve yurt içi ile yurt dışından gelen yüksek teklifleri geri çevirdiğini ifade ediyor.
"DÜNYA BİRİNCİLİĞİ İÇİN MÜCADELE EDİYORUM"
Cem Ekim, güvercin sevgisinin babasından geçtiğini belirterek, "Babam da çocukluğundan beri kuş uçururdu, 65 yıldır kapımızda güvercin bulunuyor. 45 yıldır da ben ilgileniyorum. Son 20 yıldır bu işi profesyonel olarak yapıyorum. Dünya ve Türkiye kupalarında aktif olarak yarışıyorum. Geçtiğimiz yıl dünya altıncısı oldum, bu sonucu kabul etmedim ve bu yıl dünya ikincisi oldum. Ancak hedefim dünya birinciliği, bunun için mücadele ediyorum" dedi.
"500 BİN LİRA TEKLİF ETTİLER, VERMEDİM"
Ekim, kümesinde 55 güvercin bulunduğunu belirterek, kuşlarını üç ana sınıfa ayırdığını söyledi.
Ekim, "Birinci sınıf kuşlarım kartopu beyazı olanlardır, bunlar mükemmel kuşlar ve onların üzerine kuş tanımıyorum. İkinci sınıfta yer alan kıyıcılar, 1000-1500 metreden atlayan güvercinlerdir. Üçüncü sınıf ise dünya ikinciliği unvanına sahip olan kaplanlar adlı güvercinlerimdir. Bu kuşlar tam birer kupa kuşu. Beyaz kuşlarımın biri 11, diğeri ise 14 yaşında; bunları arabaya bile takas etmem. Geçen yıl İstanbul’dan bir vatandaş bu kuşlara 500 bin lira teklif etti ancak vermedim. Anaç kuşları vermeyi düşünmüyorum çünkü onlara paha biçemem, onlar benim için parayla satın alınamayacak kadar değerli" diye konuştu.
"KUŞLARIMI BEBEK GİBİ BÜYÜTÜYORUM"
Güvercinlerinin bakımını titizlikle yapan Ekim, her gün sabah saat 04.30’da kalkarak kuşlarının beslenmesi, temizliği, uçum ve oyunlarıyla ilgilendiğini belirtti.
Ekim, "Kuşlarıma bir bebek gibi özen gösteriyorum. Güvercinler, sahibinin yüreğine oynar, ondan cesaret alır. Kuş uçururken arkadaşlarıma hep, 'Heyecanlanmadan kuşunuza cesaret verin, sakin olun ve kuşunuzla bağ kurun' derim. Kuşlarımı büyük bir sevgi ve ilgiyle büyütüyorum" dedi.
