Çoğu vatandaş, yüksek enflasyon ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle birikim yapmanın neredeyse imkansız hale geldiğini vurguladı.
“KAZANCIMIZ BORCA GİDİYOR”
Çiftçi olan bir vatandaş, ekonomik sıkıntıları dile getirerek, “Kazancımız borca gidiyor. Aldığım para gübreye, mazota gidiyor. Yetmiyor” dedi.
“BİRİKİM YAPSAM ALTINA YATIRIRIM”
İbrahim Şahin, “Aldığımız maaş 17 bin lira. Birikim yapsam altına yatırırım. Altın daha güvenilir ama birikim yapamıyorum. 4 tane çocuğum var. Üniversite okuyorlar. Evin geçim derdi var. O yüzden zor. Yine de Allah’a şükrediyoruz” ifadelerini kullandı.
“KARNIMIZI ZOR DOYURUYORUZ”
Remzi Arslan, şu şekilde konuştu: “Karnımızı zor doyuruyoruz. Nerede birikim yapacağız. Maaş yetmiyor. Geçim çok zor. Çocuklarım var. Evlendireceğim bekar oğlum var. Hepsi paraya bakıyor. Para olmazsa hiçbir şey olmuyor.”
“BİRİKİM YAPAMIYORUM”
Birikim yapmanın zor olduğunu belirten Bilal Etli, “Birikim yapamıyorum. Bir aylığım var. Lokantada ve evde yiyorum. Ev kira. 4 senedir yalnızım. Çocuklarda geliyor, gidiyor. Elden gelen öğün olmaz, oda vaktinde bulunmaz. Böyle idare ediyorum” şeklinde konuştu.
“ALTINA GÜVENİYORUM”
Yavuz Selim Çağanoğlu, “Yazın çalışırsak birikim yapabiliyoruz. Onun dışında yapamıyoruz. Altın olarak birikim yapmışlığım var. Altına güveniyorum” ifadelerine yer verdi.
“ÇALIŞIRSAM BİRİKİM YAPABİLİYORUM”
Hacı Okumuş, şu açıklamayı yaptı: “Şuan öğrenciyim. Öğrencilik hayatında çok birikim yapamıyorum. Çalışırsam birikim yapabiliyorum. Dolar, Euro olarak değil de altına yatırım yapıyorum.”
“UFAK TEFEK YAPABİLİYORUM”
Gülsün Aldemir, “Kendi adıma yatırım yapabiliyorum. Tek başıma olduğum için. Eşim var ama o ayrı, harcamalar ayrı. Ben kendi emekli maaşımdan, birde kiram falan geliyor. Sadece emekli maaşı değil. Ufak tefek yapabiliyorum. Ben altında alıyorum, Euro ve Dolar da alıyorum. Altına güvenmeyin diyorlar son zamanlarda ama bilmiyorum nasıl olacak” dedi.
“BİRİKİM YAPSAYDIM GAYRİMENKULE YATIRIM YAPARDIM”
Tenasüp Palabıyık, “Devlet memurluğundan emekliyim. 3 çocuğum var. Evim kira. Eşim vefat etti. Tek başıma olduğum için 3 çocuğumdan 2’si üniversite okuyor. Biri evde, üniversite mezunu. Adli tıp bitirmesine rağmen üniversite mezunu işsizler ordusunda. Zaten Türkiye’de ekonomi yok. Belli kişiler zenginse zengin, belli kişiler fakirse fakir. Birikim yapsaydım gayrimenkule yatırım yapardım. Taşınmaz malların üstüne 3-5 katlı bir bina yapıyorlar. Daha çok kazanıyorlar” şeklinde düşüncelerini aktardı.
“ÇALIŞIRKEN YATIRIM YAPABİLİYORDUM”
Hasan Ali Öncül, şu açıklamayı yaptı: “Ben emekli imamım. Çalışırken yatırım yapabiliyordum. Şuan maaşlarımız biraz sıkıntıya uğradığı için yapamıyoruz. Yine de cenabı Mevla’ya şükrediyoruz. Çocuklar olmasa biraz sıkıntı olur. Allah’tan evimizi, arabamızı zamanında almışız. Evimiz olmasa kirayı ödeyemezdik, perişan olurduk. Ortalık pahalı olduğu için birikim yapmak zor. Bu durum depremden oldu diyorlar. Depremin baya etkisi var. Bide bizim askeriyeye harcadığımız para aşırı fazla. PKK terörüyle uğraşıyoruz. Onlara aşırı para harcadığımız için ekonomiyi o tarafa aktarıyoruz. Ondan oluyor. Yatırım yapmayı düşünmeden önce depremde çadırda kalan vatandaşları önce kurtaracaksın. O insanların evi yıkılmış. Onlar bizim insanımız. Yabancı insanları görüyoruz da, kendi insanlarımızın neden evini yaptırmayalım? Biraz sabırlı olmamız lazım. Bu ekonomik meseleler düzelir. Daha öncede bu durum yaşandı. Mesela ‘İstikrar paketi’ vardı. O zamanda halk sıkıntı çekti. Her şey 2’ye 3’e katlandı ama sonra düzeldi. Bunlar kalıcı değil. Ekonomi önemli değil. Önemli olan senin emniyetini sağlaman. Askeriyeni güçlendirmen, savunmanı güçlendirmen. Bunlar geçici şeyler.”
“KARNIMIZI ZOR DOYURUYORUZ”
Aziz Gencerli ise, “Karnımızı zor doyuruyoruz. Birikimi nerede yapacağız. Ama birikim yapabilsem ev alırım. Evim yok” ifadelerine yer verdi.
Ekonomik daralma, yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri Yozgat halkının geçim derdini zorlaştırırken birikim yapabilme imkânı ise neredeyse sıfıra inmiş durumda.