Son dönemde kira artışları, kamuoyunun yoğun ilgisini çeken bir konu haline geldi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yaptığı açıklamalarla gündem daha da hareketlendi. Temmuz ayının yaklaşmasıyla birlikte, ev sahipleri ve kiracılar arasında yeni bir krizin fitili ateşlenmiş durumda.
Temmuz ayı itibarıyla, yüzde 25 kira artış sınırlamasının sona erecek olması, ev sahiplerinin daha yüksek oranlı artışlar talep edebilmesinin önünü açacak.
KİRA İKİ KATINA ÇIKABİLİR Mİ?
Bu yeni düzenlemeyle birlikte, bazı fırsatçı ev sahiplerinin kiraları 2-3 katına çıkarma çabasında olacağı tahmin ediliyor. Ancak, bu tür astronomik artışların uygulanması pek mümkün görünmüyor. Yüzde 25'lik sınırlama kalksa da, ev sahiplerine sınırsız zam yetkisi verilmiyor.
Ev sahipleri, yasal kira artış oranlarına uymak zorunda. Bu oran, son 12 ayın TÜFE oranına göre belirleniyor ve kiracının onayı olmadan bu oranın üstüne çıkılması yasal olarak mümkün değil. Dolayısıyla, kira artış oranları en fazla yüzde 60 seviyelerinde kalacak.
KİRA SÖZLEŞMESİNDE BU YAZIYORSA İPTAL OLUYOR
Bazı ev sahipleri kira sözleşmelerine kira artışına dair oranlar ekleyebiliyor. Kiracılar da kira artış dönemi geldiğinde, sözleşmede belirtilen oran kadar artış yapmaları gerektiğini düşünebiliyorlar.
Ancak, yasal düzenlemeler bunun böyle olmadığını gösteriyor. Eğer kira sözleşmesinde belirtilen kira artış oranı, yasal kira artış oranından yüksekse, sözleşmedeki oran geçerliliğini yitiriyor. Bu durumda, yasal kira artış oranı geçerli oluyor.
Örneğin, kira sözleşmesinde yüzde 100 zam yapılacağı belirtilmişse ve yasal kira artış oranı yüzde 55 olarak belirlenmişse, yüzde 100'lük bir zam uygulanamaz. Ev sahipleri en fazla yüzde 55 oranında zam yapabilirler. Bu konuda Yargıtay'ın emsal kararları da bulunuyor.