Valilik konferans salonunda düzenlenen toplantıya, Vali Yardımcıları Adnan Kayık ve Halil Dalak, İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak, Milli Eğitim Şube Müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Program saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başladı.
Yozgatlı genç yazar Yağmur Karacan, günün anlam ve önemini anlatan bir konuşma yaptı.
Karacan yaptığı konuşmada, “Dil, insanların doğru düşünmesini, doğru karar vermesini duygu, düşünce ve hayallerini tam ve doğru anlatmasını sağlayan sihirli bir vasıtadır. Türkçe, Türk'ün anadil, hayal ve düşünce dünyasının kapısı, düşünce deposunun anahtarı, gönlünün ve yüreğinin penceresidir. Türkçe, Türklüğün temel göstergesi, Türk vatanının tapusu, Türk milletinin şeref bayrağıdır. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Yusuf Tekin tarafından başlatılan; Dilimizin Zenginlikleri Projesi tam da bu saydığımız özelliklere hizmet eder nitelikte hazırlanmıştır. Bu proje sayesinde söz varlığımızın zenginleşmesi, öğrencilerin dilimizin zenginliklerini tanıması, kültür taşıyıcısı olan sözcüklerimizle buluşması, buna bağlı olarak da dili iyi kullanması ve düşünce dünyasını geliştirmesi amaçlandı. Milli Eğitim Müdürümüz İsmail Altınkaynak'ın sonsuz katkılarıyla Proje kapsamında ilimizde birçok etkinlik düzenlendi. Yazar-okur buluşmaları kapsamında bendeniz de muhtelif anaokulu, ilkokul ve ortaokullarda çocuklarla buluşma fırsatı yakaladım. Bu göz kamaştırıcı dilde iki eser kaleme almış bir yazar ve iki yıldır uluslararası öğrencilere Türkçe öğreten bir okutman olarak dilimizin büyüleyici doğasıyla çokça hemhål olma fırsatı elde ettim. Şayet dünyaya bir daha gelecek olsam hiç şüphesiz yine Türkçe konuşulan bir eve doğmak isterdim. Zira Türkçe ifade yeteneği öyle güçlü bir dil ki. Bazen kalp demek yetmez, gönül demek gerekir. Yeri gelir, kalp de gönül de yetmez yürek demek gerekir. Biz üçünü de farklı manada kullanırız ve muhtemelen günlük hayat curcunasında durup da bunun güzelliğine kapılmaya fırsatımız olmaz. Batı dillerinde kaleme alınmış eserlere baktığımızda özellikle duyguların tasvir edildiği sahnelerde sığ bir üslupla karşılaşıyoruz. Fakat Türkçe öyle mi? Türkçe gerçek bir edebiyat ve sanat dili. Gerek türkülerimizdeki derinlik, gerek edebiyatımızdaki tasvirlerin uçsuz bucaksızlığı sahip olduğumuz fakat belki de kıymetini henüz bilmediğimiz bir hazineyle eşdeğer. Keşfedilmeyi bekleyen işte sayın bakanın, ‘dilimizin zenginlikleri’ projesiyle bizleri bir uyanışa davet ettiği kanaatindeyiz. Türkçe eşsiz bir hazine ve bizler bunun idrakinde nesillerden sorumluyuz. Dilimizi her türlü tahribattan korumalı, hak ettiği itibarı göstermeli ve böylesi şanlı bir milletin dili olan Türkçeye gücümüz nispetinde hizmetkâr olmalıyız. Kültür milletleri millet yapan en güçlü mirastır. Muhakkak ki Türkçe de yüce Türk milletinin daima el üstünde tutması, yüreğinin en derinlerine konumlandırması gereken biricik kültürel mirasıdır. Bu Türkçe, Bilge Kağan'ın, Yusuf Has Hacip'in, Kaşgarlı Mahmut'un Türkçesidir ve bizlerin omuzlarında yükselmeye muktedirdir” ifadelerini kullandı.
Program, Sergi açılışı, dede korkut sahne gösterisi, sözlü müzikal gösteri, seslendirme çalışmaları ve cine vizyon gösterileri, tiyatral gösteriler, kültürel bütünleşme etkinliği ve Nida Tüfekçi Güzel Sanatlar Lisesi konseri ile sona erdi.
