Düzenlenen seminerde fiziksel, siber, duygusal ve sözel zorbalık türlerine değinildi. Çocuklar ve gençler bilgilendirildi.
Çocuğa yönelik ihmal ve istismarı önlemenin temel unsurlarının ailede kazandırılacağını belirten Er, “Daha bebek veya daha o çocuk düşüncesine mahremiyet eğitiminde yer olmadığına, annenin alt değiştirirken kimsenin olmadığı yerde bebeğin altını değiştirmesi, aile ve çevrenin çocuğu veya bebeği severken öperken mahrem yerlerini öpmeden, dokunmadan sevmesi, ensest ve pedofili vakalarının arttığı günümüzde şeklinde asla düşünülmemelidir. Çocukların başkasının önünde kıyafetinin değiştirilmemeli, soyunma ve giyinmede yalnızlık ilkesi uygulanmalıdır. Çocuklarımıza kıyafet seçerken yaşına uygun ve abartısız seçmeliyiz. Çocuklarda dijital mahremiyet bilinci kazandırılmalıdır. Çocuklara oyun sırasında kişisel bilgilerini paylaşmaması konusunda uyarılarda bulunulmalı ve çocuklar sosyal medya kullanımı konusunda bilinçlendirilmelidirler. Çocuğun internette karşılaştığı her şeye inanmaması gerektiği konusunda uyarılarda bulunun. Çocuklar sorgulayıcı yaklaşım sergilesin. Televizyon, bilgisayar ve cep telefonları çocuk bakıcısı olarak kullanılmamalı ebeveynler çocukları ile birlikte etkili ve kaliteli zaman geçirmeli” dedi.
“AKRAN ZORBALIĞINA DİKKAT”
Bir ya da daha fazla öğrencinin bir başka öğrenciye sürekli olarak olumsuz eylemlerde bulunmasının akran zorbalığı olduğunu ifade eden Er, “Fiziksel, sözel, duygusal ve siber zorbalık türleri bulunmaktadır. Zorbalığa maruz kalan çocuklar genellikle güvensiz ve kendilerini koruyamayan, pasif ve boyun eğici bir tarzları vardır. Utangaç ve içine kapanıktır. Çok arkadaşı yoktur. Genellikle aşırı koruyucu ailelerin çocuklarıdır. Farklı özelliklere sahip olabilir. Zorbalığa maruz kalan çocuklarda kısa dönemli fiziksel sorunlar kısa dönemli duygusal sorunlar, okul kurallarına uymama isteği, devamsızlık yapma isteği, sosyal ilişkilerde azalma, arkadaşları ile görüşmek istememe, olumsuz benlik saygısı, kendisini sevmeme gibi belirtiler olabilir” şeklinde konuştu.
