Prostatın, idrar torbasının (mesane) hemen altında bulunan ve içerisinden idrar kanalının geçtiği bir salgı bezi olduğunu belirten Dr. Şahin, “Prostat bezinin temel görevi meniyi oluşturan sıvının bir kısmını salgılamaktır. Normal şartlarda yaklaşık ceviz büyüklüğünde olan bu bez, yaşla birlikte büyüyebilir ve idrar akışını engelleyerek cinsel işlev bozukluklarına neden olabilir” dedi.
Prostat büyümesinin tek başına kanser belirtisi olmadığını vurgulayan Dr. Şahin, “Prostatın kanser hücresi içermeyen büyümesi, benign prostat hiperplazisi (BPH) olarak adlandırılır ve bu durum ameliyat gerektirebilir. Prostat kanseri ise prostat bezinde kanser hücrelerinin oluşmasıyla gelişir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türüdür. Akciğer kanserinden sonra yüzde 40,3 oranıyla prostat kanseri ikinci sırada yer alır” ifadelerini kullandı.
RİSK FAKTÖRLERİNE DİKKAT ÇEKTİ
Dr. Şahin, prostat kanseri riskini artırabilecek faktörlere de değinerek, “Prostat kanseri 50 yaş sonrası daha sık görülmeye başlar ve özellikle 65 yaş üzerindeki erkeklerde daha yaygındır. Ailede prostat kanseri öyküsü olan kişilerde risk iki katından fazladır. Ayrıca, doymuş yağlardan zengin ve sebze-meyve yönünden yetersiz beslenme alışkanlıkları da riski artırabilir” dedi. Bazı meslek gruplarının da risk altında olduğunu belirten Dr. Şahin, itfaiyecilerin kimyasallara maruz kalmaları nedeniyle prostat kanseri riskinin artabileceğini söyledi.
BELİRTİLER VE ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Prostat kanserinin belirtileri arasında yavaş idrar akışı, sık idrara çıkma ihtiyacı, idrarda ya da menide kan görülmesi ve ereksiyon sorunları yer aldığını belirten Dr. Şahin, bu belirtilerin her zaman kanser anlamına gelmediğini ancak üroloji uzmanına başvurmanın erken tanı açısından önemli olduğunu vurguladı. Türkiye’de prostat kanseri vakalarının yüzde 70,9’unun erken evrede teşhis edildiğini belirten Şahin, “Erken teşhis için biyopsi gereklidir ve 50 yaşından itibaren tüm erkeklerin, aile öyküsü olanların ise 40 yaşından itibaren düzenli olarak PSA testini yaptırmaları önemlidir” dedi.
KORUYUCU ÖNLEMLER
Prostat kanserini tamamen önlemenin bir yolu olmadığını belirten Dr. Şahin, düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı bir kiloda kalmak ve sebze ağırlıklı bir beslenme tarzının riski azaltabileceğini ifade etti. Ayrıca, prostat kanserinde erken evrede cerrahi müdahaleler ve radyoterapi gibi tedavi seçeneklerinin mevcut olduğunu, ileri evrelerde ise hormon ve kemoterapi tedavilerinin uygulanabileceğini sözlerine ekledi.
