Tarım sektörü, Türkiye'nin ekonomik ve beslenme ihtiyaçlarının temelini oluştururken, bu alanda yapılan önemli bir araştırma, toprak işleme yöntemlerinin su kayıplarına nasıl neden olduğunu ortaya koydu.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nde gerçekleştirilen bu araştırmada, hasat sonrası hemen toprağın sürülmesinin, suyun verimli bir şekilde korunmasını engellediği tespit edildi. Prof. Dr. İsmet Başer liderliğindeki araştırma ekibi, iklim değişikliği ve azalan yağışlar nedeniyle kuraklığın arttığı bu dönemde, tarımın geleceği için suyun toprakta tutulmasının kritik bir öneme sahip olduğunu vurguluyor. Bu bağlamda, toprak yapısının suyun etkili bir şekilde tutulmasında oynadığı rolün altını çizen Başer, çiftçilere daha sürdürülebilir ve iklim dostu tarım uygulamalarına geçiş çağrısında bulunuyor.
“SUYU TOPRAKTA MÜMKÜN OLDUĞUNCA TUTMALIYIZ”
Araştırmanın başkanı olan Prof. Dr. İsmet Başer, son yıllarda yaşanan az yağışların tarım ürünlerini olumsuz etkilediğini vurguladı. İklim değişikliği ile su kaynaklarının giderek daha kıymetli hale geldiğini belirten Başer, "Kuraklıkla başa çıkmak için suyu toprakta mümkün olduğunca tutmalıyız. Bu ise toprak yapısının mükemmel olması gerektiği anlamına gelir. İyi bir toprak yapısı, suyu uzun süre tutabilir ve yağmur suyunu etkili bir şekilde emebilir. Ancak, üzülerek belirtmeliyim ki topraklarımızın organik madde içeriği oldukça düşüktür, neredeyse yüzde birin altındadır. Organik madde oranını yüzde ikinin üzerine çıkarmamız gerekiyor." dedi.
TOPRAK YAPISI VERİMLİLİĞİ ETKİLİYOR
Başer, çiftçilerin alışkanlıklarını değiştirerek, iklim ve toprak koşullarına uygun şekilde tarlalarını hazırlamalarının önemine dikkat çekti. Toprak yapısının verimliliğe olan etkisini vurgulayan Başer, hafif ve orta bünyeli toprakların suyu iyi tutabilmesi için doğru bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
“TOPRAĞA FAZLA MÜDAHALE EDİLMEMELİ”
Ayrıca Başer, çiftçilerin toprak sorunlarını çözmek için sıklıkla gübreye başvurduğunu ve bu yaklaşımın uzun vadede sorunlara yol açabileceğini ifade etti. Özellikle yazlık ürün ekimi yapılırken, hafif bünyeli topraklarda doğrudan ekim yapılması gerektiğini ve organik madde oranı yüksek alanlarda toprağa fazla müdahale edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Son olarak Başer, toprak işleme konusundaki yanlış uygulamalara da değindi. Tarım alanlarının gereğinden fazla işlenerek açık bırakılmasının rüzgar erozyonuna yol açtığını ve su kaybına neden olduğunu belirterek, toprak işleme sürelerinin toprak yapısına ve ekilecek ürüne göre ayarlanması gerektiğini söyledi.