Böbrek rahatsızlıklarına iyi gelen su kaynakları, ağaçları ile cennet misali bir mesirelik olan Çamlık Milli Parkı, Yozgat denilince akla ilk gelen yer olarak bilinir.
Şehrin birkaç kilometre uzağında, bin 360 metre yükseklikte, eskiden beri Yozgatlıların hatta çevreden gelenlerin yazı geçirdiği bir yer olan Çamlık Milli Parkı’nın “Aslı ile Kerem” hikâyesinde bir yeri olduğunu ve ormanın kuruluşunun ise bir efsaneyle anlatıldığını biliyor muydunuz?
Yakın zamanlara kadar halkın Çamlık’ta kiraladığı çadır ve barakalarda oturduğu, geceleri sazlı ve sözlü toplantılar yaptığı söylenirken her yıl Hıdırellez’in ilk gününün de burada eğlencelerle kutlandığı belirtilir.
Karaçam, meşe ve ardıç ormanlarıyla cana can katan Çamlık, 1956 yılında Milli Park haline getirilmiş. Ormanın kuruluşu ise bugün bir efsaneyle dile getirilir. İşte o hikâye:
ÇAMLIK EFSANESİ
Yozgat Valiliği’nde yer alan bilgiye göre Âşık Kerem’in yolu bir gün Aslı’yı ararken Çamlık'a da düşmüş ve bu durum ilginç bir hikâyeye sahne olmuş.
Valilikte yer alan hikâye şu şekilde: “Âşık Kerem, Aslı’sını ararken bir gün yolu Yozgat yakınlarındaki bu yamaca düşmüş. Aramış, sormuş derken, sevdiğine yine kavuşamamış. Bir çam dikmiş yamaca şöyle seslenmiş; Bu çamdan nice çamlar filizlensin, bir koruluk olsun, sazlar ve sözler bizi anlatsın! İşte o gün bu gündür. Çamlık, bir sevda türküsüdür.” (Melike Aslı Arslan)