Yaz aylarının gelmesi ile birlikte sivrisinek ısırmalarında artış yaşanmaya başlandı. Yaşanan sivrisinek ısırmalarının artışı üzerine Yozgat İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Batı Nil Virüsü hakkında bilgilendirme yapıldı.

İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada; “Hastalık genelde mevsimsel olup, yaz boyunca ve sonbaharın erken dönemlerinde görülmektedir. Türkiye’de 2010 yılından itibaren görülmeye başlamıştır. Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu, virüsü taşıyan sivrisineklerin sokmasıyla bulaşan viral bir hastalıktır. Hastalık Afrika, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Amerika ve Batı Asya'da yaygın olarak görülmektedir. Hastalık, kişiden kişiye doğrudan bulaşmaz. Virüs, insanlara sivrisineklerin sokmasıyla bulaşır. Hastalığın görüldüğü bölgelerde yaşayan veya bu bölgelere seyahat eden kişiler hastalığın bulaşması açısından dikkatli olmalıdırlar. Hastalıktan korunmada temel yaklaşım sivrisinek sokmalarından korunmaktır. Hastalığın görüldüğü ülkelere veya endemik bölgelere seyahat edecekler Bakanlığımızın seyahat talimatlarına uyması gerekmektedir. Virüsün bulaştığı kişilerin yaklaşık %80'inde herhangi bir belirti görülmez. Hastaların yaklaşık yüzde 20'sinde ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, lenf bezlerinde şişlik, bulantı-kusma, ciltte döküntü görülür. Yaklaşık bir haftada İyileşme beklenir. Batı Nil Virüs Enfeksiyonu için riskli ülkeler, Seyahat Sağlığı Merkezlerinden veya 444 77 34 numaralı Seyahat Sağlığı Hattından ücretsiz öğrenilebilir” ifadeleri yer aldı.

Sivrisinek Isırmasını Hafife Almayın 2

BATI NİL VİRÜSÜ NEDİR?

Batı Nil Ateşi ya da Batı Nil Virüsü, sivrisinek ısırması yoluyla bulaşan RNA virüsüdür. Zoonoz yani hayvanlardan insanlara bulaşan bir hastalık olan Batı Nil Virüsü, virüsle enfekte olmuş bir sivrisineğin ısırmasıyla yayılır. Batı Nil Virüsü'nde yaygın olarak görülen belirtiler baş ağrısı, ateş, kas güçsüzlüğü, vücut ağrıları ve döküntüdür.

Ana konağı vahşi kuşlar olan Batı Nil Virüsü insanlara en yaygın olarak ‘Culex’ cinsi sivrisineklerin ısırması ile bulaşır. Burada önemli olan nokta hastalığın kişiden kişiye bulaşmama özelliğidir. Hastalık sadece sivrisineklerden insanlara geçer.

İlk olarak Afrika bölgesinde ortaya çıkan Batı Nil Virüsü yaygın olarak Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Amerika ve Batı Asya’da görülür.

 Batı Nil Virüsü, vakaların yüzde 80’inde herhangi bir semptom ortaya çıkarmaz. Geri kalan yüzdelik dilimde ise ateş, baş ağrısı, vücut ağrıları, halsizlik, iştahsızlık, mide bulantısı-kusma, lenf bezlerinde şişme ve ciltte döküntü görülür.

Herhangi bir aşısı veya tedavisi bulunmayan Batı Nil Virüsü’nden korunmanın en temel yolu sivrisinek ısırıklarına karşı dikkatli olmaktır. Bununla birlikte hastalığın görüldüğü ülkere seyahat eden kişiler de sağlık talimatlarına uygun hareket etmelidir.

BATI NİL VİRÜSÜ NEDEN OLUR?

İnsandan insana geçen bir hastalık olmayan Batı Nil Virüsü, enfekte sivrisineklerin insanları ısırması sonucu meydana gelir. Hastalığın temel nedeni budur. Sivrisinekler, besin ihtiyacını enfekte kuşlarla karşıladığında ve bu şekilde beslendiklerinde enfekte olurlar. Enfekte sivrisinekler daha sonra virüsü insanlara ve diğer hayvanlara bulaştırır.

SMA hastalarına ilaç müjdesi! SMA hastalarına ilaç müjdesi!

BATI NİL VİRÜSÜ NASIL BULAŞIR?

Batı Nil Virüsü enfekte olmuş sivrisineklerin ısırması ile bulaşan bir hastalıktır. Kişiden kişiye bir bulaşma söz konusu değildir. Bu noktada sivrisinek sokmalarına karşı dikkatli olmak ve tedbir almak önem arz eder. Ayrıca daha nadir olarak da kan transfüzyonu ve organ nakli ile bulaştığı da değerlendirilir. Batı Nil Virüsü’nün doğum sırasında anneden bebeğe de geçtiği bilinir.

Batı Nil Virüsü’nün bulaş yolları şöyle ifade edilebilir:

Sivrisineklerin insanları ısırması sonucu,

Nadir olarak kan transfüzyonu ve organ nakli,

Doğum sırasında anneden bebeğe geçiş,

Sivrisinek Isırmasını Hafife Almayın ,

BATI NİL VİRÜSÜ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Enfekte sivrisinek tarafından ısırıldıktan sonra genellikle 3 ila 14 gün sonra ortaya çıkan ve her 5 kişiden yaklaşık 1'inde görülen Batı Nil Virüsü belirtileri baş ağrısı, vücut ağrıları, eklem ağrıları, kusma, ishal veya döküntüdür.

Batı Nil Virüsü vakalarında ortaya çıkan belirtiler şöyle sıralanabilir: Ateş, vücut ağrıları, halsizlik, kas güçsüzlüğü, baş ağrısı, kusma, ciltte döküntüler, lenf bezlerinde şişme (lenfadenopati), ishal, titreme. Hastalık kişiyi şiddetli etkilediyse boyun tutulması, titreme, nöbetler ve nadiren felç ile koma da görülebilir.

Batı Nil Virüsü ile enfekte olan kişilerde hastalığın yüzde 80 oranında belirti vermemektedir. Hastalığın varlığına dair belirti gösteren yüzde 20’lik dilimde yer alan semptomatik vakaların yüzde 90’ında ise Batı Nil Ateşi olarak bilinen yüksek ateş görülür.

Sinir sistemi tutulumu ise toplam semptomatik vakaların yüzde 1’inde görülür. Batı Nil Virüsü’ne bağlı olarak görülen sinir sistemi tutulumu sonucunda Batı Nil Nöro İnvaziv Hastalık (BNNI) olarak tanımlanan hastalık gelişmektedir. BNNI’nın yaklaşık yüzde 65’i ensefalit (beyin iltihabı), yüzde 30’u menenjit ve geriye kalan yüzde 5’lik kesim ise akut flask paralizi olarak tanımlanan felç türü ile seyreder.

Tüm Batı Nil Virüsü vakalarının yüzde 1’i menenjit, ensefalit ve felç ile sonuçlanır. Ensefalit ile sonuçlanan vakaların ise yaklaşık yüzde 20’si hayatını kaybederken, bu oran felç vakalarında yüzde 10 ile yüzde 50 arasında yer alır.

BATI NİL VİRÜSÜ NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Batı Nil Virüsü’nün teşhisi için klinik belirti ve bulguların durumuna göre kan testi ve omurilik sıvısı ile test yapılır. Batı Nil enfeksiyonuna karşı vücudun bağışıklık sisteminin ürettiği antikorlar laboratuvar ortamında saptandıktan sonra kesin tanı konulur.

BATI NİL VİRÜSÜ’NÜN TEDAVİSİ VAR MI?

Viral bir enfeksiyon olan Batı Nil Virüsü için henüz geliştirilmiş bir aşı ya da ilaçlı tedavi uygulaması yoktur. Hastanın yaşam kalitesini yükseltmek ve belirtilerin etkisini azaltmak için farklı tedavi yöntemleri uygulanır. Ancak nörolojik hastalık nedeniyle hayati kayıplar ileri yaştaki kişilerde daha fazla olmaktadır.

Batı Nil Virüsü’nde amaç sivrisinek ısırmalarına karşı tedbir almaktır. Bunun için kişisel önlemlerin yanı sıra özellikle yaz mevsiminde ilaçlama yapılması çok önemlidir.

Sivrisinek Isırmasını Hafife Almayın 1

BATI NİL VİRÜSÜ’NDEN KORUNMA YOLLARI NELERDİR?

Batı Nil Virüsü’nde korunma yolları aynı zamanda sivrisineklerden korunma anlamını taşır. Batı Nil Virüsü vakaları genellikle yaz aylarında çoğalan ve sonbaharda da yaşamaya devam eden sivrisineklerin çok olduğu mevsimlerde ortaya çıkar. Sivrisinek ısırıklarından korunmak ve ilaçlama son derece önemlidir.

Batı Nil Virüsü’nden korunmak için alınması gereken önlemler şu şekildedir:

Riskli bölgelerde uzun kollu kıyafetler giyilmelidir.

Hastalığın görüldüğü bölgelere seyahat ederken talimatlara uyulmalıdır.

Kapı ve pencereler sineklik olmadan uzun süre açılmamalıdır. Bunun yerine ortam ısısını ayarlamak için klima kullanılabilir.

Olası sivrisinek ısırıklarını önlemek için sulak alanlardan uzak durmak gerekir.

Kaynak: Haber Merkezi