Çiğ süt üreticilerinin maliyetleri Ekim ayı itibarıyla litre başına 18,67 TL'ye yükselirken, Ulusal Süt Konseyi’nin (USK) aylardır 14,65 TL'de sabit tuttuğu alım fiyatları sektörü zorluyor.
MALİYET VE FİYAT ARASINDAKİ UÇURUM BÜYÜYOR
Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği’nin (TÜSEDAD) paylaştığı verilere göre, süt üreticilerinin artan yem, enerji ve işçilik maliyetlerine rağmen alım fiyatlarının Mayıs ayından bu yana güncellenmemesi, sektörün sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Dernek yetkilileri, sürdürülebilir üretimin sağlanması için fiyatların gerçek maliyetler üzerinden belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
USK'nin bu yıl içinde herhangi bir fiyat artışına gitmemesi, hem üreticilerde hem de sektör paydaşlarında derin bir endişe yaratıyor. BirGün'ün haberine göre, TÜSEDAD, sektörün dengede kalabilmesi için fiyat politikalarının bir an önce gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
"ÜRETİM VE ARZ RİSKİ ARTIYOR"
Tarım yazarı Gazi Kutlu, yaşanan bu ekonomik dengesizliğin, sadece süt değil, aynı zamanda et sektörünü de olumsuz etkileyebileceğini ifade etti. Kutlu, “2020’de süt üretiminde yaşanan ilk büyük kriz sonrası et arzında ciddi sıkıntılar yaşandı. Bugün de benzer bir durumla karşı karşıyayız. Üreticiler kış aylarında artacak yem ve enerji maliyetleriyle daha büyük zararlara uğrayabilir” dedi.
YOZGAT DA BU KRİZDEN ETKİLENİYOR
Türkiye'nin önemli tarım ve hayvancılık merkezlerinden biri olan Yozgat'ta da üreticiler, artan maliyetler karşısında direnmeye çalışıyor. Çiftçiler, özellikle yem fiyatlarındaki dalgalanma ve enerji maliyetlerinin yükselmesiyle çiğ süt üretiminden zarar ettiklerini belirtiyor. Yozgat’ta süt üretiminden elde edilen gelirler, kırsal kalkınma açısından hayati önem taşıyor. Ancak üreticiler, mevcut fiyat politikalarıyla uzun vadede faaliyetlerini sürdüremeyeceklerini ifade ediyor.
ÇÖZÜM ARAYIŞLARI HIZ KAZANMALI
Sektör temsilcileri, hükümetin ve USK'nin bir an önce fiyat politikalarını gözden geçirerek üreticilerin zararını karşılayacak adımlar atması gerektiğini savunuyor. Yozgat’taki üreticiler de dahil olmak üzere tüm Türkiye genelinde üreticilerin sürdürülebilir bir modelle desteklenmesi gerektiği belirtiliyor.
Uzmanlar, alınacak kararların yalnızca süt üretimini değil, aynı zamanda kırmızı et sektörünü ve kırsal ekonomiyi de doğrudan etkileyeceğini vurguluyor.