Türkiye’de konut fiyatlarında son dört senede yaşanan artış yüzde 915'i buldu. Bu durum hanehalkının yüzde 28’ine yakınının kiracı olduğu Türkiye’de, on milyonlarca insanın konut alabilme umudunu yitirmesine sebep oldu.
Alım gücü ev almaya yetmeyen insanlar önce küçük de olsa bir arsa ya da araba alarak yatırım yapmaya çalıştı. Ancak, otomobil fiyatları düşüşe geçince de birikim yapmak isteyen insanların elinde tek çözüm arsa kaldı.
Cumhuriyet'ten Ali Can Polat'ın haberine göre; arsa fiyatları da bu taleple birlikte yüzde 200’lerden fazla oranlarda artış gösterdi.
Türkiye’de arsa satışı senelik 15 milyar TL seviyesinde. Arsa satışına talebin artması üzerine markalı konut üreticisi de dahil “arsadan ev” konsepti gündemde geldi.
Bu sistemde önce taksitle arsa satılıyor sonrasında ödemeler tamamlanınca oraya site yapılıyor ve bu kez de arsa üstündeki evin ödemelerine start veriliyor. Arsa maliyetini düşürmek amacıyla gündeme gelen bu sistemde büyük problemlerle de karşılaşılabiliyor.
En önemli problem inşaat ruhsatı konusunda ortaya çıkıyor. Yeni başlayan bu sistemde henüz tamamlanan bir proje mevcut değil. Örnek olmaması da vatandaşları tedirgin ediyor.
Son günlerde sektörde “ruhsatları iptal edilen alanlar” konusunda çıkan bazı söylentiler de bu endişelerin artmasına neden oluyor.
İzmir Emlakçılar Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, konu ile ilgili açıklamalarda bulundu ve vatandaşın konut sahibi olma ve birikim yapma isteğini kaybetmediğine vurgu yaptı. Güleroğlu, konuttaki durgunluğun aksine arsa satışlarında talebin hâlâ diri olduğunun altını çiziyor.
Fakat fiyatlar yükselecek beklentisiyle arsayı araştırmadan satın alma eğiliminin yükseldiğini aktaran Güleroğlu, özellikle tarım arazileri konusunda uyarılarda bulundu ve şunları söyledi:
"Tarım niteliği olan arsaya imar çıksa dahi sonradan iptal edilebiliyor. Buna dikkat edilmesi gerekiyor. Kooperatifler kurarak bundan kaçınılmaya çalışıyor ancak değişen bir şey olmaz. Gayrimenkul yatırımı faizden daha fazla getiri sağlar. Toprak almaya devam edin fakat lütfen ince eleyip sık dokuyun"
İstanbul’a yakın bölgelerden Çerkezköy Emlakçılar Odası Başkanı Daimi Tavan ise vatandaşların tek başına araştırmasının yeterli olmayacağına, emlakçıların uyarılarının ise ciddiye alınmadığına dikkat çekiyor.
Konuya kamunun el atması gerektiğini düşünen Tavan, "Bir teminat şartı getirilmeli. Bu şekilde işi yarım bırakma ya da uzatma şansı kalmaz. Şimdi herkes ucuz olan arsayı alma peşine düştü. Satana dikkat edilmeli. Bunun için bakanlıklar bir kamu spotu hazırlayabilir. Yarın bir gün eski müteahhit mağdurları gibi yeni arsa mağdurları oluşmasın" açıklamasında bulundu.
ArsaVev Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Öztürk, bir toplantıdaki açıklamasında ruhsat iptallerinden ziyade askıya alma olayları yaşandığının altını çizdi ve şunları söyledi:
"Seçim sonrası el değiştiren belediyelerde son senelerde verilen ruhsat ve iptaller bir usulsüzlük olup olmadığının araştırılması için incelenmeye alındı. Birçoğu sorunsuz bulunup normale dönüyor. Güvenilir isimlerle bu işler devam etmeli. Köy imamından, al-satçılardan alım yapılmamalı. Biz bu nedenle dernekleşmeye gitmeyi planlıyoruz. Bu işe bir standart getireceğiz."
NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Satıcıdan tapu kayıt örneği ya da takyidat belgesi istenmeli.
Arazi üzerinde devletin ve ilgili belediyenin öngördüğü bir proje çalışmasının olup olmadığı araştırılmalı.
Arsanın kadastrol yola cephesinin bulunup bulunmadığı öğrenilmeli.
İmar durumunu sormalı.
Markalı arsa denilen gayrimenkul satışlarında vaat edilen projenin yapılıp yapılamayacağı ve konuyla ilgili ruhsat çalışması olup olmadığı belediyeden öğrenilmeli
Satıcı emlakçı, lisansı yetkili kurumlara danışılarak sorgulanmalı.
Şirketin ticaret odalarının bilgilerinden güvenilirliği tespit edilmeli.
