2030 yılına kadar bazı şehirlerde dizel araçların tamamen yasaklanması ve karbon emisyonuna dayalı yeni bir “iklim vergisi” uygulamasının yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Avrupa merkezli bu düzenlemelerin, Türkiye’deki dizel araç sahiplerini de yakından ilgilendirmesi bekleniyor.
Avrupa’da çevreyi koruma ve sürdürülebilir ulaşımı teşvik etme hedefiyle hazırlanan yeni ulaşım politikaları, özellikle dizel araçları hedef alıyor. Avrupa Komisyonu tarafından üzerinde çalışılan yasa taslaklarında, dizel motorlu araçların başta büyük şehir merkezleri olmak üzere birçok bölgede 2030 yılı itibarıyla trafiğe çıkmasının yasaklanması planlanıyor. Buna paralel olarak, karbon salınımı yüksek olan araçlara yönelik kademeli vergi artışları ve ek mali yükümlülükler de gündemde.
TÜRKİYE’DE DİZEL ARAÇ SAHİPLERİNİ NELER BEKLİYOR?
Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanmaya başlayacak bu çevreci politikaların, başta ithalat ve otomobil üretim sektörleri olmak üzere Türkiye’yi de etkilemesi bekleniyor. Türkiye'de trafiğe kayıtlı yaklaşık 25 milyon aracın önemli bir bölümünü dizel motorlu taşıtlar oluşturuyor. Bu nedenle Avrupa’da atılan her adım, hem Türkiye’deki ikinci el araç piyasasını hem de tüketicilerin satın alma tercihlerinde ciddi değişimlere yol açabilir.
Ulaştırma ve çevre politikaları uzmanlarına göre, Avrupa’da dizel araçlara yönelik getirilecek yasakların Türkiye’ye doğrudan yansımaları olabileceği gibi, dolaylı etkileri de göz ardı edilmemeli. Özellikle ithal edilen ikinci el dizel araçlara yönelik kısıtlamalar, Türkiye’deki piyasada arz-talep dengesini bozabilir. Ayrıca, AB ile çevresel iş birliği kapsamında Türkiye'nin de benzer yasal düzenlemeleri ilerleyen yıllarda uygulamaya koyması muhtemel görünüyor.
İKİNCİ EL PİYASASINDA DEĞER KAYBI UYARISI
Uzmanlar, dizel araçlara yönelik alınan önlemlerin sadece yeni araç satışlarını değil, mevcut araç sahiplerini de yakından ilgilendirdiğini vurguluyor. Avrupa’da uygulanacak yeni vergi modelleri ve yasaklamaların, Türkiye’de ikinci el dizel araçların piyasa değerinde ciddi düşüşlere yol açabileceği belirtiliyor.
Ekonomistler ve otomotiv sektörü temsilcileri, özellikle yüksek kilometreli dizel araçların önümüzdeki dönemde daha zor el değiştireceğini ve bu nedenle araç sahiplerinin finansal kayıplarla karşılaşabileceğini ifade ediyor. Bu gelişmeler, dizel araç kullanıcılarını alternatif ulaşım çözümleri aramaya yöneltebilir.
TÜRKİYE’DE ŞİMDİLİK RESMİ BİR DÜZENLEME YOK
Türkiye’de dizel motorlu araçlara yönelik halihazırda resmi bir yasaklama ya da ek vergi uygulaması bulunmuyor. Ancak, son yıllarda çevre dostu ulaşım sistemlerinin teşvik edilmesi ve elektrikli araçlara yönelik desteklerin artırılması, gelecekte benzer uygulamaların gündeme gelebileceği yorumlarına neden oluyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı da bu yönde çeşitli altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle elektrikli araç şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması, hibrit ve elektrikli araçlara ÖTV indirimi gibi desteklerin artırılması gibi adımlar, Türkiye'nin de çevreci ulaşım modeline geçiş hazırlığında olduğunu gösteriyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARA GEÇİŞ: AVANTAJLAR, TEŞVİKLER VE ENGELLER
Dizel araçlardan elektrikli ve hibrit modellere geçişin teşvik edilmesi, çevre dostu politikaların merkezinde yer alıyor. Ancak bu dönüşüm, bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. Yüksek alım maliyeti, sınırlı şarj altyapısı ve batarya ömrü gibi teknik sorunlar, kullanıcıların elektrikli araçlara yönelmesini sınırlayan başlıca faktörler arasında yer alıyor.
Buna karşın, devlet destekli teşvik programlarının artırılması ve özel sektörün de sürece dahil edilmesiyle bu engellerin aşılması hedefleniyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye genelinde şarj istasyonu sayısının 2025 yılı sonuna kadar 10 bine çıkarılması hedefleniyor.
SÜRÜCÜLER GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDİYOR
Yozgat’ta da birçok vatandaşın dizel araç kullandığı bilinirken, Avrupa’daki gelişmeler kent genelindeki araç sahipleri ve galericiler arasında endişeyle izleniyor. Yozgat Otomobil Galericileri Derneği yetkilileri, ikinci el dizel araçların değerinde yaşanabilecek düşüşlere karşı vatandaşların bilinçli hareket etmesi gerektiğini belirtiyor.
Özellikle kırsal bölgelerde dizel araçların yaygın kullanımı göz önünde bulundurulduğunda, bu dönüşüm sürecinde yerel yönetimlerin ve kamu otoritelerinin bilgilendirme ve teşvik çalışmaları büyük önem taşıyor. Yozgatlı araç sahipleri, maliyetleri ve kullanım kolaylığı gibi kriterleri değerlendirerek hibrit veya elektrikli modellere yönelmeye hazırlanıyor.