İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen Srebrenitsa soykırımı, Ratko Mladic komutasındaki Sırp askerlerinin 11 Temmuz 1995'te Srebrenitsa'yı ele geçirmesiyle başladı. Sırp askerleri, şehirde yaşayan sivilleri hedef alarak büyük bir katliama imza attı. Soykırımın kurbanlarının cenazelerine hala ulaşılamamış olması, bu trajedinin etkilerinin halen sürdüğünü gösteriyor.
KATLİAMIN BAŞLANGICI VE YAŞANANLAR
Savaş suçlusu Ratko Mladic komutasındaki Sırp birlikleri, 11 Temmuz 1995'te Srebrenitsa'yı ele geçirdi. Şehirde yaşayan siviller, BM bünyesinde görev yapan Hollandalı askerlere sığınarak hayatta kalmayı umsa da, Hollandalı askerler onları Sırp güçlerine teslim etti. Mladic'in, şehri Sırp milletine armağan ettiklerini ve "Türklerden (bölge Müslümanları için kullanılan ifade) intikam alma zamanı gelmiştir" sözleri, yaşanacakların habercisi oldu.
Sonraki birkaç gün içinde en az 8 bin 372 Boşnak sivil katledildi, çok sayıda kadın ve çocuk evlerinden sürgün edildi. Şehirde yaşayan Müslümanların bir kısmı Hollandalı askerlere sığınırken, bir kısmı da orman yolunu kullanarak Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmaya çalıştı. Ancak, her iki grup da Sırp askerlerinin saldırısına uğradı.
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı, 2007'deki kararında, Srebrenitsa ve çevresinde yaşananları "soykırım" olarak nitelendirdi. Sırp komutan Ratko Mladic, Srebrenitsa soykırımı dahil birçok suçtan müebbet hapse mahkum edildi. Bosnalı Sırpların savaş dönemindeki lideri Radovan Karadzic de 2016'da aynı mahkeme tarafından 40 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Srebrenitsa soykırımında suçlu bulunan birçok isim farklı sürelerle hapis cezalarına mahkum edildi. Toplamda 45 Sırp, 699 yıl hapis cezası aldı. Ayrıca, eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Milosevic de Srebrenitsa'daki soykırımla suçlanmış, ancak yargılanması sürerken cezaevinde yaşamını yitirmişti.
