Olayda fabrikanın sahibi Nuri Killigil’in yanı sıra çok sayıda işçi hayatını kaybetti. Patlamanın nedeni konusunda çeşitli iddialar ortaya atılırken, sabotaj ihtimali de gündeme geldi.
PATLAMANIN ARDINDAN
Patlama sonrası yapılan incelemelerde fabrikanın tamamen yerle bir olduğu görüldü. Enkaz altında kalan işçilerin kurtarılması için yoğun bir çalışma başlatıldı. Günler süren arama kurtarma faaliyetlerinin ardından Killigil’in cesedi parçalanmış halde bulunurken, bazı işçilerin ise kimlik tespitleri dahi yapılamadı.
Fabrikada üretilen mühimmatların İsrail’e karşı savaşan Arap devletlerine satıldığı öne sürülüyordu. Türkiye’nin resmî dış politikası bu tür silah satışlarını desteklemezken, Killigil’in Suriye ve Pakistan gibi ülkelere mühimmat sağladığı iddia edildi. Bu durum, patlamanın arkasında bir sabotaj ihtimali olup olmadığı sorularını gündeme getirdi.
CENAZE TÖRENİ TARTIŞMALARI
Nuri Killigil için düzenlenen ilk cenaze törenine devlet yetkilileri de katıldı. Ancak günler sonra bulunan vücut parçaları için düzenlenen ikinci defin sürecinde, Diyanet’in fetvası nedeniyle cenaze namazı kılınmadı. Bu durum, devletin Killigil’e karşı bir tutum sergilediği yönündeki spekülasyonlara yol açtı.
RESMÎ AÇIKLAMALAR VE ŞÜPHELER
Yetkililer tarafından yapılan incelemelerde patlamanın ihmaller sonucu yaşandığı belirtilse de sabotaj ihtimali hiçbir zaman tam olarak aydınlatılamadı. O dönemin siyasi dengeleri ve Killigil’in faaliyetleri göz önünde bulundurulduğunda, patlamanın yalnızca bir kaza mı yoksa hedef alınmış bir eylem mi olduğu konusunda tartışmalar devam ediyor.
