Genel Başkan Aslan, ‘‘Doğa dostu milletimizle ve yeşil vatanı barındıran ülkemizle, ‘yeşilin sevildiği, ormanın korunduğu Türkiye’ hepimizin ortak görevi ve hedefidir” dedi.
Aslan yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Türkiye’nin tarım ülkesi, turizm ülkesi, dört mevsim ülkesi niteliklerinin koruyabilmesi için ormanlarımızı hem korumak hem de artırmak durumundayız. Orman su kaynağıdır, iklimlendirme aracıdır, hava temizleyicidir, eko-sistem zeminidir. Orman, köylüye hem mekân hem imkandır. Orman, içinde yaşayan canlıların evi, çevresindeki yerleşim birimlerinin ise kaliteli hayat sermayesidir. Evet bütün imkân ve fırsatları bize sağlayan ağacı, ormanı ve doğayı korumak durumundayız. Bunun için orman ve doğa konusunda bilgili, bilinçli, idrake ve şuura sahip birey ve toplum konumuna da ulaşmak durumundayız. Bunun da yolu belli. Yeşil sevgisi, doğa bilgisi, ormanı koruma kaygısı açısından bir yeterlilik oluşturmalıyız. Bu amaçla, okul öncesi, ilk ve orta öğretim müfredatlarında gerekli düzenleme ve değişiklikleri Milli Eğitim Bakanlığımızın yapması beklentimiz var. Hayat boyu öğrenme program ve uygulamalarında, ormanları korumaya ve orman varlığımızı artırmayla dönük bilinç eşiğini yükselten programlar devreye sokulmalıdır. Bugün ormanları söndürmek için Türkiye’nin seferber olduğu bir ortamdan, yangınların oluşmaması için ciddi bir seferberlik ilanında bulunmalıyız. Ana okul düzeyinden ilk okul seviyelerine evrilen ve sadece hayat bilgisi dersleri içine sıkıştırılmış ‘ağaç sevgisi’ konusunun okullarda ders olarak okutulması gerekmektedir. Ağaç türleri, toprak çeşitliliği, endemik bitki türleri, yeşil vatan içerisinde var olan yaban hayat, ağaçlardan elde edilen mobilya dekorasyon türleri, yeşil vatanın ülke ekonomisine katkısı, fidan yetiştiriciliği gibi sayısız birçok başlık başlı başına bir eğitim metodu içerisinde verilmelidir. Çocukların toprakla buluşması, yeşil ile hemhal olması, çevre temizliğinin önemi gibi hususlar izcilik, kampçılık gibi ders aralıklarında fiili olarak işlenmelidir. Benzer şekilde, YÖK tarafında da yükseköğretim programlarının içeriklerinde destekleyici çalışmalar yapılmalıdır. Tarım ve Orman Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığımız, YÖK, Orman Genel Müdürlüğümüz, sendikamız Öz Orman-İş ile diğer sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışma yapması gerekiyor. Temel Eğitim ve Orta Öğretim alanında zorunlu derslerin içeriklerine, seçmeli derslerin arasına ormanı korumaya, orman yangınlarından korunmaya, ormanları koruma misyon ve vizyonu oluşturmaya katkı verecek seçenekler eklenmelidir. Bu kapsamda, orman varlığımızın yoğunlaştığı bölge, il ve ilçeler ile daha küçük yerleşim alanlarındaki eğitim kurumlarında; ormanı ve doğayı korumaya yönelik bilinç yükseltici seçmeli dersler konulmalı ve bu derslerin tercih edilmesinde yönlendirme yapılmalıdır. Orman yangını riskinin yüksek olduğu yerleşim alanlarında OGM’nin de materyal ve uzman katkısıyla hayat boyu öğrenme kapsamında sertifika programlar düzenlenmelidir. Yüksek Öğretim Kurumu ile Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğiyle ‘Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Ön Lisans Programları’ benzeri ‘Orman Yangınlarına Müdahale Personeli’ yetiştirmeye dönük ‘ön lisans tamamlama’ programı açılmalıdır.”
