Ancak 1980 yılında henüz birinci sınıf öğrencisiyken tutuklanarak idam istemiyle yargılandı ve yedi yıl cezaevinde kaldı. Hapishaneden tahliye edildikten sonra çeşitli yayınevlerinde çalıştı ve daha sonra arkadaşlarıyla birlikte Om Yayınevi’ni kurarak yönetti.
Nevzat Çelik’in edebi kariyeri, cezaevinde yazdığı şiirlerden oluşan ilk kitabı "Şafak Türküsü" ile başladı. 1983 yılında yayımlanan bu eser, edebiyat çevrelerinden olumlu tepkiler aldı ve kısa sürede geniş bir okur kitlesine ulaştı. Şair, bu kitabıyla 1984 yılında Akademi Kitabevi Şiir Ödülü’nü kazandı. Çelik’in ikinci şiir kitabı "Müebbet Türküsü", 1987 yılında Hasan Hüseyin Şiir Ödülü ve Poetry International Şiir Ödülü’ne layık görüldü. Aynı yıl PEN Club American Center tarafından onur üyeliğine seçildi.
ATAOL BEHRAMOĞLU VE HÜSEYİN PEKER’İN YORUMU
Ataol Behramoğlu, Çelik’in edebiyat dünyasına etkisini şu sözlerle ifade etti:
“Genç bir şair genellikle önce dergilerde şiirlerini yayımlar, adı tanınır, sonra kitabı çıkar. Cezaevine çocuk yaşta düşen Nevzat Çelik’in böyle bir şansı yoktu. Ancak ‘Şafak Türküsü’ yayımlandığında, edebiyat dünyasında adı birdenbire ön sıralarda yer aldı.”
Hüseyin Peker ise, ‘Şafak Türküsü’ adlı eserin etkisini şu dizelerle örneklendirerek anlattı:
“‘Beni burda arama anne / Kapıda adımı sorma / Saçlarına yıldız düşmüş / Koparma anne.’ Bu dizeler, okurlarla sıcak bir bağ kurarak Çelik’in geniş bir kitleye ulaşmasını sağladı.”
ESERLERİ (ŞİİR):
Şafak Türküsü (1983)
Müebbet Türküsü (1987, 2000)
Suda Seken Hayat (1990, 2005)
Yağmur Yağmasaydı (1990, 2005)
Sevgili Yoldaş Kurbağalar (1998)
Bağışlanmış Hüzün (2005)
Leke (2011)
HAKKINDA YAZILANLAR:
Enver Ercan: Nevzat Çelik’le Söyleşi
Ataol Behramoğlu: Nevzat Çelik’in Günümüz Türk Şiirindeki Yeri
Sunay Akın: Şairini Arayan İskele
Behçet Necatigil: Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü
İhsan Işık: Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi
Nevzat Çelik, toplumcu gerçekçi şiir anlayışıyla Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiş, eserleri ve hayat hikâyesiyle edebiyat dünyasına damga vuran isimlerden biri olmuştur.