Dünya Engelliler Günü'nün, yalnızca bir farkındalık günü olmadığını belirten Okulu, bu özel günün aynı zamanda engellilerin anayasal haklarının insanlık onuruna yakışır bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini hatırlatan bir fırsat olduğunu vurguladı.

"ENGELLİLİK, BİR ENGEL DEĞİL, BİR ÇEŞİTLİLİKTİR"

Okulu, 3 Aralık'ın, "her birey engelli adayıdır" söyleminden öte, engelli bireylerin toplumsal yaşamda eşit haklarla yer almasının önemini vurgulamak için bir dönüm noktası olduğunu ifade etti.

“Engellilik, toplumsal yaşamdan dışlanması gereken bir durum değil; aksine, insanlık değerlerini zenginleştiren bir çeşitlilik olarak görülmelidir” diyen Okulu, sosyal yaşamda eşitlik sağlanmasının bir lütuf değil, bir insanlık hakkı olduğunu belirtti.

“ERİŞİLEBİLİRLİK VE SOSYAL KATILIM ÖNCELİKLİ HEDEF”

Başkan Okulu, engelli bireylerin karşılaştığı en büyük engellerin erişilebilirlik eksikliklerinden kaynaklandığını söyledi.

Kaldırımlar, yollar, toplu taşıma araçları, binalar ve bilgi iletişim araçlarının engellilere uygun hale getirilmesinin, evrensel bir zorunluluk olduğunu dile getiren Okulu, “Erişilebilirlik sağlandığında, engellilik bir sınırlama olmaktan çıkar ve bireylerin yaşamın her alanına aktif katılımı mümkün hale gelir.”

Okulu, bu değişimin yalnızca engelli bireylerin yaşam kalitesini artırmakla kalmayıp, toplumu daha adil, kapsayıcı ve güçlü bir yapıya dönüştüreceğini söyledi.

“KAMUDA VE ÇALIŞMA HAYATINDA FIRSAT EŞİTLİĞİ”

Kaymakamdan ADEM’e ziyaret Kaymakamdan ADEM’e ziyaret

Okulu, devletin son yıllarda engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştırmak adına önemli yasal düzenlemelere imza attığını ancak engellilerin kariyerlerinde ilerleyebilmeleri için daha fazla fırsat sunulması gerektiğini belirtti.

2002 yılında kamuda çalışan engelli sayısının sadece 5 bin olduğunu, son 15 yılda ise bu sayının 70 bine çıktığını belirten Okulu, bu sayısal artışın memnuniyet verici olduğunu ancak engellilerin üst düzey yönetici pozisyonlarına erişiminde ciddi eksiklikler bulunduğunu vurguladı.

"Artık engelliliğin bir ‘engel’ olarak algılanmasından vazgeçilmelidir. Kariyer engeline son verilmelidir" diyen Okulu, engelli bireylerin doğru anlaşılmaları ve uygun işlere yerleştirilmelerinin önemine dikkat çekti.

"HOŞGÖRÜ, SEVGİ VE SAYGI TEMEL ALINMALI"

Okulu, “engelli bireylerle iletişimde hoşgörü, sevgi ve saygının temel alınması gerekiyor. Diğer insanlara nasıl davranılıyorsa, engelli bireylere de aynı şekilde davranılmalıdır. Onlar sadece farklı ihtiyaçları olan insanlardır. Engelli bireylerin yaşamını zorlaştıran sorunların en aza indirilmeye çalışılması gerekiyor. Aşırı ilgi veya küçümseyici ifadelerden kaçınılması gerektiğini vurguladı.

“FARKINDALIK İÇİN SOMUT ADIMLAR ATILMALI”

Engelli bireylerin toplumsal hayata katılımını sağlamanın sadece farkındalık yaratmakla sınırlı kalmaması gerektiğini dile getiren Okulu, "Bu sadece bir insanlık borcu değil, aynı zamanda çağdaş toplum ve sosyal devlet olmanın gereğidir" dedi.

Okulu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün engelli bireylerin azim ve kararlılığını topluma ilham kaynağı olarak aktarmak için bir fırsat olduğunu ifade ederek, tüm engelli vatandaşların sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yaşam sürmelerini diledi.

"HERKES SORUMLULUK ALMALI"

Mesut Okulu, engelli bireylerin toplumsal yaşama katılımının sağlanması için herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirterek, "Engelli bireyler, hayatın zorluklarına karşı kararlılıkla mücadele eden ve toplum için ilham kaynağı olan örneklerdir. Bu mücadeleye destek olmak, farkındalık yaratmanın ötesinde somut adımlar atmayı gerektirir" ifadelerini kullandı.

Okulu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nün sadece bir farkındalık günü değil, eşit, adil ve onurlu bir yaşamın inşası için bir dönüm noktası olması gerektiğini bir kez daha vurguladı.

Muhabir: Hakan Demirbaş