Çiftçi kadınların kırsal kalkınma, gıda güvenliği ve yoksulluğun ortadan kaldırılmasında önemli rolleri bulunduğunu belirten Karaduman, “Dünyada tarımsal iş gücünün yaklaşık yüzde 43'ü kadınlardan oluşurken, Türkiye’de de tarımsal istihdamın yaklaşık yarısını kadınlar oluşturmaktadır. Eğer bugün sağlıklı gıdaya erişebiliyor ve doyabiliyorsak, bunda en az bir çiftçi kadının emeği vardır. Bu emek çok büyük bir teşekkürü hak etmektedir” dedi.
Karaduman yaptığı açıklamada, ““TEMA Ailesi olarak ülkemizin gerçek üretici gücü ve ekonomimizin temeli olan tarımın belirleyici kitlesi olan saygıdeğer üreticilerimizin Çiftçiler Günü'nü içtenlikle kutluyoruz. TEMA Vakfı başta toprak olmak üzere doğal üretim kaynak ve varlıklarımızın korunmasına yönelik çabaları çerçevesinde, toprağı en yaygın ve yoğun olarak kullanarak ekonomik kılan tarım sektörü sorunlarına karşı duyarlı olmayı toplumsal sorumluluk saymaktadır.Belirtilmeye çalışılan sorumluluk anlayışının gereği, 4-5 Mayıs 2005 tarihlerinde “AB Hazırlık ve Müzakere Dönemleri İle Üyelik Koşullarında Türkiye Tarımı” konulu, ulusal nitelikli bir sempozyum düzenlenmiş ve ülkemizdeki konu uzman bilim insanlarının katkılarıyla, önümüzdeki sürece dönük çözüm arayışları tartışılmıştır. Sempozyum çözümleme sonuçlarının kamu yönetimine, ilgili çevrelere ve medya aracılığı ile kamuoyuna yansıtılması amacıyla, gerçekleştirilen çalışma en kısa zamanda kitaplaştırılacaktır.TEMA Ailesi olarak ülkemizin gerçek üretici gücü ve ekonomimizin temeli olan tarımın belirleyici kitlesi olan saygıdeğer üreticilerimizin Çiftçiler Günü'nü içtenlikle kutluyoruz. Özellikle içinde bulunduğumuz zorluklarımız ve daha önemlisi AB ve Dünya Ticaret Örgütü nedeniyle, tarım sektörümüzün karşılaşabileceği son derece ağır sorunlar nedeniyle 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nün, kutlamanın yanında, bir sorgulama ortamına dönüşmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü yoksul insanına aş ekmek sağlayan, sanayisine, ihracatına ham madde üreten, toplumun sağlıklı geleceğinin güvencesini oluşturan tarım sektörü çok yaşamsal sorun ve tehlikelerle karşı karşıyadır. Bilinmelidir ki tarımın yaşamsal sorunları, tarımsal üretimin gerçekleştirildiği toprağın sorunları çözülmeden aşılamaz.İnsanca yaşamanın, ekonomik gelişmenin temeli olan toprağımız yorgundur, yoksuldur, sahipsizdir ve günden güne en verimli arazilerimiz kısa dönem karları için hızla talan edilmektedir. Türkiye'nin üretim için kullanabileceği bir karış toprağı kalmamıştır. Böylesi bir ortamda gündeme gelen AB üyelik süreci, var olan sorunları daha da ağırlaştıracağa benzemektedir. Tarımın yalnızca köylünün değil, tüm ulusun ve bütün ekonominin sorunu olduğu bilinci ile sergilenecek ulusal duruşun güçlenmesi için, devlet ilgili tüm kesim, sektör ve sivil toplumun desteği ve katkısını kesinlikle gerçekleştirmelidir. Müzakere dönemi, ulusal yararı öngören bir mücadele sürecine dönüşmeli ve bize lütfedilen ikincil statü kesinlikle kabul edilmemeli ve geriletilmelidir. TEMA Vakfı bu doğrultuda devletimizce gerçekleştirilecek her türlü çalışmaya, sorumluluk anlayışı ile katılmayı ulusal ödev saymaktadır.Saygıdeğer üreticilerimizin Dünya Çiftçiler Günü'nü kutluyoruz” ifadelerini kullandı. (Alpaslan Demir)