Dünya çapında büyük yankı uyandıran bu eser, Yozgat sahnesinde etkileyici bir tiyatro uyarlamasıyla yeniden hayat buluyor.
İdam cezasının insan ruhu üzerindeki derin izlerini ve adalete dair güçlü sorgulamaları merkezine alan oyun, 20 Ekim Pazar günü saat 20.00’da Yozgatlı sanatseverlere unutulmaz bir deneyim sunacak.
Eserin tiyatro uyarlaması, insan ruhunun en karanlık köşelerine ışık tutan derin anlatımıyla dikkat çekerken, izleyiciyi ölüm, vicdan, adalet ve insan hakları üzerine derin bir düşünce yolculuğuna çıkaracak.
Tek perde olarak sahnelenecek ve yaklaşık 70 dakika sürecek bu oyun, hem edebi değeri hem de taşıdığı toplumsal mesajlar açısından Yozgat’ta önemli bir kültürel etkinlik olarak öne çıkıyor.
MAHKUMUN SON GÜNÜ
Victor Hugo’nun romanından uyarlanan bu tiyatro oyunu, idam cezasına çarptırılan bir mahkumun son gününde yaşadığı içsel yolculuğu konu alıyor. Mahkum, ölümün yaklaştığı son saatlerde derin bir psikolojik çöküş yaşarken, aynı zamanda vicdanı ve ruhuyla hesaplaşır. Onun tek amacı, kaleme aldığı son satırların gelecekte okunarak insanlara bir ders vermesi ve idam cezasının bir gün tamamen ortadan kalkmasıdır. Oyun, bu son satırların dramatik anlatımıyla, insan ruhunun en derin çelişkilerini ve korkularını gözler önüne seriyor.
İzleyici, mahkumun yaşadığı duygusal çalkantıları yakından hissederken, ölümle yüz yüze gelmiş bir insanın neler düşünebileceği ve neler hissedebileceğine dair güçlü bir perspektif kazanıyor. Mahkumun idam edilmeden önceki son saatlerini anlatan eser, bir insanın kaçınılmaz sonla yüzleştiği anlarda neler yaşayabileceğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Bu trajik hikâye, izleyiciyi hem bireysel bir trajediye hem de toplumsal bir sorgulamaya davet ediyor.
GÜÇLÜ BİR UYARLAMA
Yozgat İl Kültür Merkezi, bu önemli eserin sahneye taşınmasında güçlü bir uyarlamaya imza atıyor. Oyun, sahnede kullanılan minimal dekor, dikkat çekici ışık tasarımı ve duygusal yoğunluğu artıran müziklerle izleyiciyi derin bir empati yolculuğuna çıkarıyor. Mahkumun içsel çatışmaları, yalnızlığı, korkuları ve insanlığa dair çığlıkları, sahnede kullanılan her detayda izleyiciye etkili bir biçimde aktarılıyor. Dekorun sadeliği ve ışıkların dramatik kullanımı, oyunun duygusal atmosferini güçlendirirken, izleyicinin mahkumla özdeşleşmesini sağlıyor.
Sahnede kullanılan minimalist yaklaşıma rağmen, anlatının derinliği ve gücü izleyiciyi büyülüyor. Mahkumun iç dünyasındaki kaos, pişmanlık, korku ve çaresizlik gibi duygular, sahneye konulan her detayda izleyiciye doğrudan yansıyor. Bu içsel çalkantılar, tiyatro sanatının gücüyle birleşerek izleyicilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Oyunun temposu ve karakterin ruh haliyle uyumlu bir şekilde ilerleyen müzikler, anlatının gücünü artırarak izleyicinin dikkatini sahnede tutuyor.
Yozgat İl Kültür Merkezi, bu çarpıcı eserle Yozgatlı tiyatro severlere sadece bir sanat deneyimi sunmuyor; aynı zamanda evrensel insan hakları, vicdan ve adalet üzerine düşündürücü bir sorgulama imkânı tanıyor. Bu yönüyle eser, Yozgat’ta sanatın toplumsal bilince katkı sağlayan önemli bir güç olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
İNSANIN EN KARANLIK ANLARINA BİR BAKIŞ
Victor Hugo’nun kaleminden çıkan bu eser, bir idam mahkumunun psikolojik olarak yaşadığı derin sarsıntılara odaklanıyor. Romanın tiyatro sahnesine uyarlanmasıyla izleyici, insan ruhunun karanlık köşelerine bir yolculuğa çıkıyor. Mahkumun pişmanlıkları, korkuları ve çaresizliği, ölümün soğuk yüzüyle birleşerek sahnede adeta somutlaşıyor. İdam cezasının bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne seren bu oyun, aynı zamanda toplumun vicdanıyla da yüzleşmesine olanak tanıyor.
Oyun, idam cezasının yalnızca bireysel bir trajedi olmadığını, toplumsal vicdan açısından da sorgulanması gereken bir olgu olduğunu vurguluyor. İzleyiciler, mahkumun yaşadığı trajediyi izlerken, idam cezasına karşı derin bir empati geliştirme fırsatı buluyor. Bu anlamda oyun, yalnızca bireysel bir hikaye değil, aynı zamanda toplumsal bir mesaj taşıyor. Adaletin, insan haklarının ve vicdanın evrensel değerleri, izleyicilerin düşüncelerinde yeniden şekilleniyor.
VİCTOR HUGO’NUN MESAJI: İDAM CEZASINA KARŞI BİR MANİFESTO
Victor Hugo’nun “Bir İdam Mahkumunun Son Günü” adlı eseri, yazıldığı dönemde olduğu gibi günümüzde de idam cezasına karşı güçlü bir manifesto olarak kabul ediliyor. Hugo’nun bu eseri, insan onuruna ve adalete olan inancın savunuculuğunu yaparken, idam cezasının insanlık dışı bir uygulama olduğunu gözler önüne seriyor. Bu tiyatro uyarlaması da aynı mesajı sahnede güçlü bir şekilde taşımaya devam ediyor.
Oyunda idam cezasına dair eleştirel bakış, yalnızca bireysel bir hikaye değil, aynı zamanda evrensel bir insan hakları tartışmasına dönüşüyor. Yozgat İl Kültür Merkezi’nde sahnelenen bu eser, seyircilere insan hakları, adalet ve vicdan konularında derin bir sorgulama imkanı sunuyor. Oyunun sonunda izleyiciler, sadece bir sanat eseri izlemekle kalmıyor; aynı zamanda insanlık tarihinin en tartışmalı uygulamalarından biri olan idam cezası üzerine derin düşüncelere dalıyor.
YOZGAT’IN KÜLTÜREL HAYATINA GÜÇLÜ BİR KATKI
Yozgat İl Kültür Merkezi’nin bu önemli tiyatro uyarlaması, şehrin kültürel hayatına büyük bir katkı sunuyor. Yozgatlı sanatseverler, dünya edebiyatının önemli bir eserini sahnede izleme fırsatı bulurken, aynı zamanda idam cezası gibi evrensel bir konuyu düşünme ve tartışma imkânına sahip oluyor. Sanatın toplumsal bilinci geliştirme gücünü bir kez daha kanıtlayan bu oyun, Yozgat’ta kültürel etkinliklerin ne denli derin bir etki bırakabileceğini gözler önüne seriyor.
Victor Hugo’nun güçlü anlatımı ve eserin tiyatro sahnesindeki derinliği, Yozgatlı izleyicilere unutulmaz bir sanat deneyimi sunarken, adalet ve insan hakları konularında da evrensel bir mesaj taşıyor. Yozgat İl Kültür Merkezi’nin sahneye taşıdığı bu değerli oyun, şehirde sanata ve toplumsal bilince olan katkının en güzel örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
OYUN DETAYLARI:
Yazan: Victor Hugo
Uyarlayan ve Oynayan: Oğuz Öztaş
Yöneten: Sertaç Yekeboğa
Süpervizör: Altan Gördüm
Süre: 70 Dakika - Tek Perde