Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımın yaşadığı sıkıntılara değinerek tarımın asla ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti.
2022 yılının, pandeminin getirdiği sağlık sorunları açısından bir toparlanma fakat ekonomik anlamda zor bir yıl olduğunu belirten Bayraktar,   “2020 yılında başlayan pandeminin bitmesi, ayrıca kuraklığın sınırlı kalması ülkemizin sosyo-ekonomik yapısına ve tarıma olumlu etkilerde bulunurken, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte şubat ayında başlayan küresel ekonomik kriz, bu toparlanma sürecini olumsuz etkiledi. Artan enerji fiyatlarıyla birlikte dışarıya bağımlı olduğumuz tarımsal girdi ve hammadde fiyatlarındaki küresel ve ulusal dalgalanmalar, tarımsal ürün fiyatlarını artırırken, sonuçta gıda enflasyonu ile de tüketiciler mağdur oldu.
Pandemi nedeniyle tarımsal üretimin önemi ve asla ihmal edilemeyecek bir sektör olduğu ortaya çıkmışken, gıda ürünlerinde görülen yüksek fiyatların daha çok ürün maliyetlerinden kaynaklandığı ve bu sorun çözülmeden tüketici fiyatlarının da düşmeyecek” dedi.
TARIMSAL DESTEKLER ARTIRILMALIDIR
2022 yılı bütçesinde tarım sektörüne tarımsal destekler için bir önceki yıla göre yüzde 65,1’lik artışla 39 milyar 832 milyon lira kaynak ayrıldığını ifaden eden Genel Başkan Şemsi Bayraktar,” 2023 yılı destek bütçesi ise 54 milyar olarak planlandı. Her ne kadar destek bütçesinde artış yapılmış olsa da girdi fiyatlarındaki artışlar ve enflasyon dikkate alındığında belirlenen bu rakamın daha da artırılması gerekir.
Diğer yandan, destek bütçesinin Tarım Kanunu’nda belirtildiği gibi Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın en az yüzde 1 oranında olması gerekirken, bu rakam da yüzde 0,39 düzeylerinde kaldı.
2023 yılında ödenecek 2022 yılı desteklerinde gübre ve mazot kalemlerinde artışa gidilirken, destek uygulanan 18 üründen sadece çay için artırılan prim destekleri daha sonra pamuk ve ayçiçeği için de yükseltildi. Organik tarım ve iyi tarım uygulamalarında destek miktarları artırılmadı. Genelde hayvancılık desteklerinde artış sağlanırken, yem bitkileri destekleri aynı kaldı.
Tarımsal üretimi planlamada önemli bir rolü olan kalem bazında destek miktarlarının doğru belirlenmesi tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından önemlidir” ifadelerini kullandı.
TARIMSAL GİRDİ FİYATLARI ÇOK YÜKSELDİ
2021/2022 sezonu tarımsal girdi kullanımı açısından zorlu geçtiğini belirten Başkan Bayraktar, “Çiftçilerimizin bir kısmı gübre ve mazottaki yüksek fiyat artışları nedeniyle girdi kullanımı azalttı. Gübre fiyatlarındaki artışlar yüzde 400’leri aşarken, mazot fiyatlarındaki artışlar yüzde 250’leri geçti. Zirai ilaç ve yem fiyatlarındaki artışlar yüzde 100’ü aşarken, elektrik fiyatlarında yüzde 140 artış görüldü.
Bir önceki yıla göre sezonun büyük bölümünde gübre fiyatlarındaki yüzde 200-300 aralığındaki artışın etkisi devam etti. Hava koşullarının olumlu gitmesi yetersiz kullanılan gübrenin olumsuz etkisini hafifleterek verim kaybını azalttı.
Yem fiyatlarındaki artış, çiğ süt ve karkas et fiyatlarının para etmemesi sonucu hayvansal üretim de daha zor günler yaşadı” dedi.
“ÇİFTÇİLERİN TARIM BAĞ-KUR PRİMLERİ ÇOK YÜKSEK”
Çiftçilerin içinde bulunduğu zor durum düşünüldüğünde bu miktar bile çok yüksek olduğunu söyleyen (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Çiftçilerin tarım BAĞ-KUR primleri, açıklanan asgari ücret ve aylık prim gün sayısının 29 günden 30 güne çıkması nedeniyle yüzde 59,99 oranında artarak 2 bin 158 lira 08 kuruştan 3 bin 452 lira 76 kuruşa çıktı.
Borcu bulunmayan çiftçilere verilen 5 puanlık hazine desteği göz önünde bulundurulsa bile çiftçimizin ödeyeceği tarım BAĞ-KUR primi aylık bin 845 lira 31 kuruştan 2 bin 952 lira 36 kuruşa yükseldi.
Çiftçilerimizin içinde bulunduğu durum düşünüldüğünde bu miktar bile çok yüksektir” ifadelerini kullandı. »Haber Merkezi

Editör: TE Bilişim