Uzmanlar, söz konusu tarifelerin beklenenden daha hafif olması halinde altının ons fiyatında kısa vadeli bir geri çekilme yaşanabileceğini, ancak jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin etkisiyle orta ve uzun vadede yeniden yükseliş trendine girebileceğini belirtiyor.
Küresel piyasalarda, ABD'nin uygulayacağı ticaret politikaları, merkez bankalarının altın rezervlerini artırmaya devam etmesi, artan jeopolitik riskler ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu yıl üç faiz indirimi yapabileceğine yönelik beklentiler, altının fiyatlarını destekleyen başlıca faktörler olarak öne çıkıyor. Son olarak 20 Mart itibarıyla tarihi zirve olan 3.057 dolara ulaşan altının ons fiyatı, ABD tarifelerine ilişkin beklentilerle birlikte 3.000 dolar seviyelerine geriledi ve şu anda 3.020 dolar bandında dengelenmiş durumda.
ALTININ GELECEĞİ 2 NİSAN’A BAĞLI
İtalya merkezli bankacılık grubu Intesa Sanpaolo'nun Kıdemli Emtia Ekonomisti Daniela Corsini, ABD’nin gümrük tarifeleri konusunda daha sert adımlar atması halinde altının ons fiyatında yeni zirvelerin görülebileceğini belirtti. Corsini, "Eğer 2 Nisan’da açıklanacak tarifeler piyasanın korktuğu kadar sert olursa, altının ons fiyatı 3.150 dolara kadar yükselebilir. Ancak, tarifelerin daha ılımlı olması durumunda fiyatın 2.950-2.650 dolar aralığında konsolide olması beklenebilir" ifadelerini kullandı.
Corsini ayrıca, ABD’nin mali ve parasal politikalarına yönelik süregelen belirsizliklerin, Orta Doğu’daki jeopolitik gelişmelerin ve Rusya-Ukrayna savaşında ateşkes görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının, altın fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskıyı sürdürebileceğini vurguladı.
ALTIN FİYATLARINDA DALGALANMA BEKLENTİSİ
Avustralya merkezli çok uluslu banka ve finansal hizmetler şirketi ANZ’nin Emtia Stratejisti Soni Kumari de altının ons fiyatının 2.800 dolardan 3.000 dolar seviyesine çıkmasında ABD'nin ticaret politikalarının etkili olduğunu belirtti. Kumari, "Eğer 2 Nisan’da Trump yönetimi beklenenden daha yumuşak tarifeler açıklarsa, altın fiyatlarında kısa vadeli bir düşüş yaşanabilir. Ancak finansal piyasalardaki belirsizlikler ve Fed'in büyüme tahminlerini düşürmesi, altının uzun vadede yükseliş trendinde kalmasını sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Kumari, ABD’nin ticaret tarifeleri konusundaki netlik sağlamasının kısa vadede altının ons fiyatı için bir miktar olumsuz etkisi olabileceğini belirterek, "Altın, genellikle piyasalardaki belirsizliklerden beslenir. Tarife politikalarıyla ilgili netlik sağlanması, belirsizlikleri azaltacağı için altın fiyatları bir miktar gerileyebilir. Ancak, küresel ekonomik büyümeye yönelik kaygılar, Fed'in faiz politikaları ve artan enflasyon baskısı nedeniyle altının orta ve uzun vadede değer kazanmaya devam etmesi muhtemeldir" dedi.
UZUN VADELİ ALTIN TAHMİNLERİ
Uzmanlar, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) ekonomik büyüme tahminini bu yıl için yüzde 1,7’ye çektiğini, enflasyon verilerinin ise yukarı yönlü revize edildiğini hatırlatarak, stagflasyon endişelerinin altın fiyatlarını destekleyen en önemli unsurlardan biri olduğunu vurguluyor.
Finansal piyasalarda oynaklığın devam etmesi halinde, yatırımcıların güvenli liman olarak gördüğü altına yönelimin artabileceği belirtiliyor.
Kumari, "2 Nisan’da açıklanacak tarife kararlarının ardından altında kısa vadeli kar satışları olabilir. Ancak piyasalarda süregelen belirsizlikler ve enflasyon baskıları nedeniyle eylül ayına kadar altının ons fiyatının 3.200 dolar seviyelerine ulaşması olası" şeklinde konuştu.
Küresel piyasalarda altın yatırımcılarının gözü 2 Nisan’da açıklanacak ABD tarifelerinde olacak. Uzmanlar, bu gelişmenin kısa vadeli dalgalanmalara neden olabileceğini, ancak orta ve uzun vadede küresel ekonomik ve jeopolitik riskler nedeniyle altının yükseliş eğilimini koruyacağını öngörüyor. Piyasalar, Fed’in faiz politikaları ve ABD ekonomisinin genel durumu doğrultusunda altının geleceğine ilişkin daha net sinyaller arıyor. Özellikle jeopolitik risklerin artması ve ABD’nin enflasyonla mücadelede zorlanması durumunda altının yeni rekor seviyeleri test etmesi muhtemel görünüyor.
