ÇOCUKLUK VE EĞİTİM YILLARI
1966 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Elçi, ekonomik zorluklara rağmen eğitimine büyük bir kararlılıkla devam etti. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, 1992 yılında Diyarbakır’da serbest avukatlık yapmaya başladı.
HUKUK VE İNSAN HAKLARI MÜCADELESİ
1990’lı yıllarda Türkiye'deki insan hakları ihlalleri ve faili meçhul cinayetler döneminde Elçi, mağdurların sesi oldu. Diyarbakır Barosu yönetiminde çeşitli görevlerde bulunan ve uluslararası ceza hukuku eğitimi alan Elçi, 2012 yılında Diyarbakır Barosu Başkanlığı’na seçildi. 2014 yılında bu göreve yeniden getirilen Elçi, İnsan Hakları Derneği ve Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi gibi birçok platformda aktif görev aldı.
BARIŞ SAVUNUCULUĞU VE ÖLÜMÜ
Tahir Elçi, barış ve diyalog çağrılarıyla tanındı. 2015 yılında katıldığı bir televizyon programında, "PKK bir terör örgütü değildir, silahlı bir siyasal örgüttür" şeklindeki açıklamaları nedeniyle terör propagandası yapmakla suçlandı. Ancak Elçi, bu sözlerinin yalnızca barışı savunma amacı taşıdığını belirtti.
28 Kasım 2015’te, Diyarbakır’daki tarihi Dört Ayaklı Minare önünde yaptığı basın açıklaması sırasında, bölgedeki çatışmaların durdurulması ve tarihi yapıların korunması çağrısında bulundu. Basın açıklamasının ardından çıkan silahlı çatışma sırasında başına isabet eden bir kurşunla hayatını kaybetti. Elçi’nin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmalar ve dava süreci hala devam etmektedir.
ÖLÜMÜNÜN ARDINDAKİ SİS PERDESİ
Elçi’nin ölümüne dair yürütülen soruşturmalarda birçok iddia ortaya atıldı. Forensic Architecture tarafından hazırlanan rapor, Elçi’yi vuran kurşunun, olay yerindeki üç polisten birinin silahından çıkmış olabileceğini ortaya koydu. Ancak bu bulgu, yargı sürecinde kesinleşmemiştir. Elçi’nin ölümünün ardından birçok protesto gösterisi düzenlenmiş, fakat adalet arayışı hala sürmektedir.
ÖDÜLLER VE ANILAR
Elçi, yaşamı boyunca insan hakları alanında gösterdiği üstün çabalar nedeniyle ulusal ve uluslararası alanda pek çok ödüle layık görülmüştür. 2015 yılında "İnsan Hakları Demokrasi Barış ve Dayanışma Ödülü"nü, 2016 yılında ise Hrant Dink Vakfı tarafından "Uluslararası Hrant Dink Ödülü"ne değer görülmüştür. Ayrıca, Avrupa Barolar Konseyi tarafından "İnsan Hakları Ödülü"ne layık görülmüştür.