Yozgat’ ta iki tane TV kanalı vardı. Bir de Yerköy de etti mi üç. Şimdilerde üçü de kapandı. Yozgat televizyonsuz kaldı ve sesimizi duyan yok, derdimizi dinleyen yok, sesimiz soluğumuz gözümüz kulağımız kapanmış oldu. Yani Yozgat’ın dış dünyayla ilişkisi,  ülkeyle bağlantısı kesilmiş oldu. Bağırsanız da çağırsanız da sizi duyan, gaile alan yok artık!....
Her şehrin bir televizyonu var, hatta ilçelerin televizyonları var. Bir kaç TV kanalı olan iller mevcut. Bu konuda en garip kalan il Yozgat oldu. Bu şehre bir televizyon gerekli mi derseniz, Kesinlikle evet. Şimdi ne olacak demeyin! Çözümü de var canım, geç kalmadan kurarsınız sesinizi soluğunuzu dünyaya duyurursunuz. Bunu Yozgat için en önemli- elzem bir görev sayıyoruz.
Şehrimize bir televizyon şart da, nasıl olacak bu iş derseniz? Cevabı da kolay. Televizyon pahalı bir yatırım. Ama getirisi de oldukça fazla. Düzgün, adam gibi profesyonel bir ekiple çalıştırırsanız kendini amorti eder para da kazanırsınız. Bölgenin televizyonu haline gelir.
Bir başka önemli konuyu dile getirelim. Ülkemizin her köşesinde bir Yozgatlı var. Hatta dünyanın her bir köşesinde Yozgatlı var. Yozgat’ın üç- dört  katı insan il dışında yaşıyor. Yani geniş bir seyirci ağına sahipsiniz. İzlenir mi- takip edilir mi diye bir derdiniz de olmayacaktır. O insanlar ilgiyle hayranlıkla ve özlemle sizi bekliyor.
Peki nasıl olacak bu iş? Çözümünün çok da zor olduğunu düşünmüyorum. Belediye Başkanımız, Vali ve Kaymakamlarımız işe el attım mı bir TV kanalı açarız. Tabii ki uydudan yayın yapmak şartıyla…Hem de bu işi bir milli seferberlik inancıyla yaparız. Belediyemiz de ortak olur, iş adamlarımız da, esnafımız da. Varsın çok ortaklı olsun, yeter ki hayırsever hemşerilerimiz devreye girsin ve elini taşın altına koysunlar. Gerisi gelecektir.
Potansiyelimiz var mı? Derseniz kesinlikle evet derim. Dünyanın her tarafına yayılan binlerce hemşerimizi bilgilendirirsek devamı da gelir. Buna mecburuz, çünkü bu bizim elimiz, kolumuz, gözümüz, kulağımız, sesimiz ve soluğumuz olacak. Geç kalıyoruz imkânlarımızı zorlamak istemiyoruz. Devletle, milletle vatandaşlarımızla olan bağımızı koparıyoruz.
Bu konuda derneklerimize, Yozgatlı Dernekler Federasyonlarımıza, Esnaf Oda Başkanlarımıza ve siyasi parti temsilcilerimize görevler düşüyor. Belediye başkanımızı, valimizi ve kaymakamlarımızı hatta milletvekillerimizi göreve davet ediyoruz. Yozgat’ın sesini soluğunu kesmeyelim. Yozgatlının en önemli sorununa duyarsız kalmayalım.
Televizyonlarda görev yapmış bir kardeşiniz olarak yıllarca bunun özlemini çekiyor ve üzüntüsünü dile getiriyoruz. Bölgemizin tarihi ve kültürel değerlerinin tanıtımı da dahil sorunlarımızın yüksek sesle dile getirilmesi ve devlet kademesine ulaştırılması adına bunun önem ve gerekliliğini yüksek sesle haykırıyoruz. Hiç birimiz bu konuda duyarsız davranamayız, ilgisiz kalamayız.   
Bu kıvılcımı belediye başkanımızla, sayın valimizin başlatmasını arzu ettiğimizi ifa de etmek isteriz. Değerli iş adamlarımız var, Yozgatlı zengin kardeşlerimiz var, Yozgat dışında ticaret yapan binlerce hemşerilerimiz var. Ankara ve İstanbul Yozgatlılar Dernek Federasyonları var. Öyle inanıyorum ki; bu bize az gelecek ve en kısa sürede netice alacağız. Yeter ki bir kıvılcım çıkarılsın.
Bu konuda bir heyet mi oluştururuz, komite mi kurarız her neyse lokomotifi harekete geçirdiğimizde sonuca yaklaşacağımıza çok ama çok eminim. Benim umudum var öyleyse hadi buyurun, bana katılanlar sesinizi yükseltin ve umudumuzu eyleme dönüştürelim. İlk adımı atan biz olalım…