Elinde tahtadan bastonu.
Sırtında kalın paltosu.
Yüzünde bembeyaz sakalları.
Yaşı ya yetmiş ile seksen arasıdır.
Bel zaten biraz kambur.
Evet, hep orada oturur.
Cumhuriyet Alanı’nın üzerinde bulunan çocuk parkında.
Yazın sıcağını anlarımda, kışın soğuğunda da oradadır.
Mesela geçen kış kar savururken, paltosunu yüzüne çekip banklarda oturuyordu.
Dün işe gelirken baktım yine orada.
Hep orada.
Sabahın ayazında demir bankların üzerindedir hep.
Bazen orada uyuklar.
Sahi, kimdir bu amca?
Sormaya çekindim hep.
Sorsam ne yaparım onu da bilmiyorum.
Şimdi, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne ve Yozgat Belediyesi’ne sesleniyorum.
Bu amcaya gelin birde siz sorun.
Neden her gün park köşelerinde?
Hayırsız evlat, geçimsiz gelin mi?
Evsizlik ve kimsesizlik mi?
Hobi olsun diye orada oturmadığı kesin.
Bu iki kurumun bünyesinde sosyologlar ve uzmanlar görev yapıyor.
Sabah dairelerine varmadan parka uğrasınlar amcayı göreceklerdir.
Onunla sohbet edip, derdini anlayabileceklerdir.
Evladı varsa onunla bağlantı kurabileceklerdir.
Torunlarının oyun oynadığı park köşelerinden kurtulabilir.
Belki huzurevinde rahat edebilir.
İnanmayan ve abartı bulan bir ay gözlem yapabilir.
***
TKDK ve ORAN ortak hazırladıkları projeyle Yozgat’ın kırsal alanlarını turizme kazandırmayı hedefliyor.
Kır turizmi kavramını bizler yeni duysak ta, Türkiye ve Dünya bu alanlara çoktan yöneldi bile.
Turizm denilince aklımıza sadece Antalya’nın plajları gelse de, insanlar artık İtalya’nın bir köyündeki peynir üretme çiftliğine, Fransa’nın bir dağ köyündeki kulübelere seyahat ediyor.
Türkiye’de ise Karadeniz vilayetlerinin kır turizminde etkin olduğunu biliyoruz.
TKDK ve ORAN işbirliğiyle hazırlanan proje, ilk etapta Yozgat’a turist yağdırmayı vadetmiyor.
Yozgat’ın kır turizmine elverişli mekanlarını, noktalarını, sahip olduğu değerleri ve güzellikleri ortaya çıkarmayı hedefliyor.
Gelecek yıllar için bir fizibilite çalışması da diyebiliriz.
Son yıllarda Yozgat deyince akla sadece il merkezi gelse de, Yozgat 14 ilçeye sahip bir vilayet.
Kır turizmine elverişli birçok ilçemiz, bu ilçelere bağlı belde ve köylerimiz mevcut.
Yaylalarımız, mağaralarımız, ırmaklarımız, göllerimiz, ormanlarımız mevcut.
Kırsalda azda olsa üretimine devam edilen, yöreye has ürünlerimiz var.
İnşallah bunları bu tür projelerle değerlendirebiliriz.
Emek veren kurum ve kuruluş temsilcilerine teşekkür ederiz.
Selametle.
“DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN!”
*Emanet edileni baba malı zannedenleri.
*Atayı ve babayı sokak köşelerine terk edenleri.
