Darbe Kalkışması sırasında canını hainlerin kurşunlarına siper eden kahramanlardan bir tanesi Yozgatlı Yasin Yılmaz. Ankara'nın Kazan İlçesi'nde yaşayan Yasin'in ailesi evlatlarının yokluğunda vatanın birliği ve bütünlüğü ile teselli buluyor. 
Yozgat'ın Akdağmadeni İlçesi Oluközü Beldesi'ndeki evlerinde taziyeleri kabul eden Yılmaz ailesini, AK Parti Yozgat Milletvekili Ertuğrul Soysal, AK Parti İl Başkanı Harun Lekesiz, Akdağmadeni İlçe Başkanı Önder Gürel ve Belekçehan Belediye Başkanı Şahin Arısoy ziyaret etti. 

SOYSAL: "BİRLİĞİMİZİ BOZAMAYACAKLAR"

Milletvekili Soysal, aileye baş sağılı dileyerek; "Evladınız vatanı için kahramanca mücadele ederken şehit oldu. Onlar şehit oldu, bu gün bizler sizinle beraberiz. İnanıyoruz ki onların akan kanı boşa gitmedi. Allah'ın izni ile birliğimizi, dirliğimizi kimseler bozamayacak" dedi. 

LEKESİZ: "ŞEHİTLER ÖLMEZ"

AK Parti İl Başkanı Harun Lekesiz de, Yılmaz ailesine baş sağlığı temennisinde bulundu. 
Lekesiz, Şehit Yasin Yılmaz'ın Kazan'da darbecilere karşı kahramanca mücadele ettiğini belirterek; "Şehitler ölmez. Onlar ölmediler. Onlar vatanlarının birliği ve bütünlüğü için şehit oldular. Bu gururu sizlerle birlikte paylaşıyoruz. Onların emaneti bizim emanetimizdir" dedi. 

ŞEHİT BABASI: "ONLAR MUVAFFAK OLSAYDI YİNE CANIMIZ YANACAKTI"

Şehit Babası Eyüp Yılmaz, darbecilerin başarılı olması halinde yine bir baba olarak yüreğinin yanacağını belirterek; " Eğer bunlar (Darbeciler) muvaffak olsalardı yine bizim içimiz yanacaktı. Benim oğlum AK Parti'den belde başkanıydı ilk önce bunları şehit edeceklerdi. Olmadı yine canımız yandı demek ki bu bir kadermiş, her ikisinde de bizim canımız yandı" dedi. 

KAZAN-ANKARA ARASI TALİ YOL AÇILDI

Darbe gecesi ana yolun aşırı yoğunluktan kapandığı için belediyenin tarlalardan açtığı tali yolla insanların Akıncı Üssü'ne ve Ankara'ya ulaşarak darbeye karşı mücadele ettiğini söyledi.
O gece yaşananları anlatan Yılmaz; "Şehidin Babası Eyüp Yılmaz: Akıncılara giden ana yol o gece tüm kapalıydı. Cumhurbaşkanımızın beyanatının ardından insanlar arabaları ile Ankara'ya yürüdü. Arabalar çıktı, Kazan-Ankara arası komple kapalı arabayla. Sokağa çıktık nereden gidilecek. Önceden böyle bir programda yoktu. Belediyenin önünden rahmetli çocuğun evi devlet hastanesi ile karşı karşıya ana yol da orası. Halk oraya birikti belediyenin arabalarına halk bindi ama yetmedi. Bu kez herkes kendi özel aracına bindi. Gideceğiz de ana yol tıkalı, kalan yerler ekin, tarla. Belediye kepçesi tarlalardan yol açtı, arabalar akıncıya ulaştı. Ana yoldan gidilmedi, jandarma mıntıkası kapalıydı. Tarlanın içerisinden tali yol açıldı" diye konuştu.
 
YENİ ELBİSELERİNİ GİYİP ÇIKMIŞ

Akşam saat 22.00'de işten gelen oğlunun darbeyi öğrenir öğrenmez yeni kıyafetlerini giyerek sokağa çıktığını söyleyen baba Eyüp Yılmaz, o karanlık gecede oğlunun 8 metre mesafeden yüzünden vurulacak şehit edildiğini kaydetti.
Yılmaz, şunları anlattı: "Gece saat bir, bir buçuk gibi oğlum uyanıyor. Hanımı da telefonu kapatmış ki kimse rahatsız etmesin diye fakat o sırada arkadaşlar telefonda bir biri ile irtibatlaşıyor ama bu duymuyor. Saat bir buçukta arandığını görünüyor. Hiç giymediği elbiselerini giyiyor. Beyaz bir gömlek üzeri siyah çizgili (Hala kanlı gömleği arabamın arkasında duruyor). Etiketi yırtılmamış üzerinde pantolon, yeni ayakkabılarını giymiş yanıma geldi. 'Baba görüyor musun şerefsizlerin yaptıklarına' dedi. O anlar tam darbe kalkışması netleşmedi. Haberler kısıtlı gösteriyor. 

Aşağıda çocuklar Yasin abimden haber yok dedi. Bunlar sürekli arıyorlarmış telefonu çalıyor cevap vermiyor. O arada benim küçük kız arıyor telefonu, karşısına biri çıkıyor. Abimle görüşeceğim deyince o kişi Yasin öldü diyor telefonu kapatıyor. Ben aşağıdayım, bir de çocuk kendinden geçmiş bir halde hemen hastaneye gidiyor ama kimse yok. Sonra beni aradılar, Yasin abime bak dediler. Bu kargaşada nereye gideyim, kimden sorayım, gidilecek yer yok. O kadar kalabalık yoğun. Hemen hastaneye gittim, telefonla arıyorum kapalı. Hastane böyle birisi yok dedi. Bana polisin bir tanesi morga bakmamı söyledi. Öyle deyince anladım. Morga indim ki benim çocuğu yeni getirmişler, sedyenin üzerine yeni koymuşlar. Görünce bildim. Bu benim çocuğum, babasıyım dedim. Gördüğümde sol tarafı tüm kandı. Ben arkadan ya da surattan vurmuşlar zannettim. Meğer çocuğa yukardan çapraz ateşi yapmışlar nizamiyeden. Yanağından girmiş boğazından çıkmış. Yani 8-10 metrelik mesafeden atılmış. Yaralı olan bir arkadaşı anlattı, onun yanına gelenlere beni bırakın Yasin'e bakın demiş. O sırada Yasin zaten vefat etmiş."

VATANIMIZLA TESELLİ BULUYORUZ

'Teselli ediyoruz kendimizi. Birinci tesellim benim bir çocuğum daha var, biri yoksa biriyle teselli bulabilirim' diyen Yılmaz; "Ama vatanım olmazsa ben teselli bulamam. Onun için şükür, en azından tesellimiz bu oluyor. Vatanımız uğruna şehit oldu diyoruz. Allah razı olsun 40 gündür gelenimiz gidenimiz eksik olmuyor, bizi şereflendiriyorlar, Allah hepsinden razı olsun. Onun için de şükretmekten başka çaremiz olmuyor" ifadelerine yer verdi.
 
TAYYİP ERDOĞAN OLMASAYDI HER ŞEY BİTERDİ

Şehidin kardeşi Mustafa Yılmaz, o gece Recep Tayyip Erdoğan'ın alınması halinde tüm mücadelenin sonuçsuz kalacağını söyledi.
Yılmaz şöyle konuştu: "Şehidin kardeşi Mustafa Yılmaz: O gün Tayyip Erdoğan alınsaydı her şey bittiydi. Şuanda yeni yeni nasıl olduğu ortaya çıkıyor. Biz o an için anlayamadık ama Tayyip Erdoğan o gün alınsa iş bitmişti. İsterse 79 milyon tüm sokağa dökülsün bir şey değişmezdi. Çünkü o adamların gözünü kan bürümüş. Şuan deseler ki gel sokağa çık deseler bir çoğu çıkamaz. Tankın önüne yatanlar bu gün olsa o cesareti bulamazdım diyor. Kurşunlara hedef oluyor, uçakların, helikopterlerin üzerine atlıyor. Sadece şunu öğrendik biz farklı bir milletmişiz. Allah bir daha böyle bir şeyi yaşatmasın." 

Editör: TE Bilişim