Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan’ın desteklediği, Ertuğrul Kapusuzoğlu tarafından sergilenen Nasreddin Hoca meddah gösterisi ile çocuklar doyasıya eğlendi.
Nasreddin Hoca meddah gösterisi oyununun seyircinin aktif katıldığı tek oyun olduğunu aktaran Kapusuzoğlu, Nasreddin Hoca’dan şu şekilde bahsetti: “Nasreddin Hoca Konya’da Akşehir’de Sivrihisar’da yaşamış. Ben Nasreddin Hoca’nın torunuyum. Her fırsatta çok güzel espriler yaparım. Nasreddin Hoca’da her fırsatta çok güzel espriler yapar. Güldürürken düşündüren bir adam. Dünyada da eşi ve benzeri yok. Nasreddin Hoca 1208 doğumlu, Sivrihisar’ın Hortu köyünde doğdu. Babası Abdullah Hoca. Daha sonra Akşehir’e geçti. Orada büyüdü. İmamlık yaptı, müftülük yaptı, kadılık yaptı. Nasreddin Hoca komik bir adam değil. İdareci ve adil biriydi.”
“ERTUĞRUL HOCA TEK BAŞINA İKİ ORDU”
Daha önce tek kişilik pek çok oyunun oynandığını fakat Nasreddin Hoca ile ilgili bir oyunun oynanmadığının altını çizen Kapusuzoğlu, “Nasreddin Hoca’nın karısı var ve karısıyla pek çok oyun türetilebilirdi ama hemen para istiyorlar. Ben çok kazanıyorum da onlara da para vereceğim. Dolayısıyla Nasreddin Hoca’nın eşeği tek başına bir ordu. Ertuğrul Hoca tek başına iki ordu” şeklinde konuştu.
“YOZGAT NASREDDİN HOCANIN NAMINDAN FAYDALANACAK”
Kapusuzoğlu, gazetemiz muhabirinin, “Nasreddin Hoca kültürel ve sosyal anlamda neden önemli” sorusuna şu şekilde yanıt verdi: “Ben bir Türk’üm dahası yok. İngiliz, Fransız olabilirsiniz. Ama ben Türk’üm. O kadar yabancı hayranlığı var ki bizde. Yabancı hayranlığından dolayı Nasreddin Hoca gibi bir değer varken siz başka şeyleri anlatıyorsunuz, oynuyorsunuz. Nasreddin Hoca’da çok büyük dersler var. ‘Ben Nasreddin Hoca’yı anlatacağım’ dediğim zaman ‘Bir şansın, birde şansızlığın var’ dediler. Şansım ne, şansızlığım ne? Şansızlığım, toplum tanıdığı bir karakteri seyretmekten hoşlanmaz. Nasreddin Hoca’yı herkes biliyor. Şansım ne? Toplum Nasreddin Hoca’yı unuttu. Dolayısıyla sıfırdan başlıyorsunuz. Test ettim. Maalesef üniversite mezunu yeğenim Nasreddin Hoca’yı anlatamadı. Ayrıca Nasreddin Hoca’yı Yozgat’ta getirirsem, Yozgat’ın da Nasreddin Hoca’nın namından faydalanacağını düşünüyorum.”
“NASREDDİN HOCA TÜRKİYE’MİZİN HAZİNESİ”
Kapusuzoğlu, neden Nasreddin Hoca ile ilgili böyle bir çalışma yaptığı hakkında, “UNESCO 1996 Nasreddin Hoca Yılı seçildi. Dünya Nasreddin Hoca’yı savunurken biz Nasreddin Hoca’yı unutuyoruz. Fıkralar Türkçeyi en iyi kullanabildiğimiz malzeme. Türkçe dünyanın en mükemmel dili. Bilim insanları diyor ki ‘Bir grup birleşip en mükemmel dili yaratmaya çalışsalar, Türkçeyi yaratır’. Dolayısıyla Nasreddin Hoca Türkiye’mizin hazinesi” ifadelerini kullandı.
“EN DEĞER VERDİĞİM İSİM NASRETTİN HOCA’DIR”
Uzun zamandır meddahlığa hazırlandığını belirten Kapusuzoğlu, “Meddahlık bizim yerli oyunlarımızdandır. Karagöz, ortaoyunu gibi birçok oyunumuz var bununla birlikte birde meddahlık var. Meddahlık tek başına ordu demek, tiyatro demek. Fatih dönemine uzanan bir tarihi vardır meddahlığın. Orta Asya’da da olduğu şeklinde işaretler var. Ama bizim bildiğimiz en son Kel Hasan, İsmail Dümbüllü, Erol Günaydın ile devam etti. Ben Yozgat’ta tiyatro ekibi kurmak istedim ama yapamadım. Kalabalıkları indirmek kaldırmak idare etmek çok zor, tabi maliyeti de var. Bende en sonunda tek başıma yapmaya karar verdim ve meddahlığa rastladım. Birde gördüm ki meddahlık tam bana göre. Ben öğretmenim ve meddahlıkta iyi bir öğretmen işi. Bu zamana kadar meddahların yaptığının daha iyisini yapacağını düşünüyorum. Çünkü benim önümde Türk Halk Edebiyatı, Türk tarihi, deyimlerin hikayesi, bununla birlikte çok ünlü nüktedanlarımız var. Dün ve bugün en değer verdiğim isim Nasreddin Hoca’dır. Nasreddin Hoca’yı geçemeyiz. Dünya mizahının güneşi, Türklerin değil dünya mizahının güneşidir. Şayet ben çocuk ve gençlere Nasreddin Hoca’yı sevdirebilirsem ne mutlu bana. Nasreddin Hoca hakkında bir araştırma yaptığımda hiçbir film yayınlanmadığını gördüm. Nasreddin Hoca komik değil, Nasreddin Hoca güldürücü bir adam değil, Nasreddin Hoca zamanın da hakim, kadı, nüktedan, cesur biridir” dedi.
“MEDAHHLIK SANATINA YENİLİKLER GETİRİYORUM”
Meddahlık sanatına yenilikler getirdiğinin altını çizen Kapusuzoğlu, “Mutlaka Dede Korkut anlatacağım, Türk destanlarını anlatacağım daha sonra tarihin içerisinde Timur’u, Beyazıt’ı, İncirli Çavuşu’u ve gizli kalmış kabiliyetleri anlatacağım. Sırf Yozgat fıkralarından 10 program yaparım az gelir. Birde Türk mizahından 300 programı hazırlıksız çok rahat yapabilirim. İnşallah ben meddahlık sanatına yeni yüzler yeni kişilerde kazandırmak gibi amacımda var. Çünkü etkisi çok büyük kendisi çok kolay. Meddahlık kabiliyetiniz varsa bunu yapabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
“EN ZOR ÇOCUKLARA YAPILIR”
Hem öğretmenlik hem meddahlık en zor çocuklara yapıldığını ifade eden Kapusuzoğlu, “Buna rağmen çocukları boş bırakmamak lazım. Yapacak çok güzel şey var. Yaşımın geçkin olması beni korkutmuyor, tam aksine bu benim avantajım. Zamanında öğrendiklerim için şuan diyorum ki 300 programı hazırlıksız olarak yapabilirim. Ama bir meddah bir programı bir hazırlar bir sene oynar. Ben Yozgat’tan, Ankara’dan, İstanbul’dan, İzmir’den başlayacağım ve Dünya’yı dolaşacağım inşallah. Tabi ki ben Yozgatlıyım. Nohutlu ile Çamlığın arasında büyüdüm. Yozgat’ın tabiatını bilirim ve benim ruhumu karakterimi şekillendiren Yozgat’ın toprağıdır. Yozgat’a borcum var, eğer gittiğimiz yerlerde Yozgat’ta güzeldi dedirttirebilirsem hakkımızda bazı yanlış anlaşılmalar var onları bir nebze silebilirsem ne mutlu bana” şeklinde konuştu.
